Trump'ı destekliyorum!

Amerika’da olan biten her şey bizim halkımızı yakından ilgilendirir. Hele Amerikan Başkanlığı söz konusu ise bu ilgi tavana vurur. Hatırlıyorum, Başkan Kennedy bir suikast sonucu öldürüldüğünde, halkımız, Amerikan halkından daha fazla üzülüp yas tutmuştu.

Başkan Clinton oval ofiste Monica isimli asistanla halvet edip ağız ağıza meşveret ettiğinde basınımız, halkımızın üstün ilgisine uygun olarak, olayı birinci sayfasından aylarca yayınlamıştı.

Hiç şaşmayacaksınız, Mr. Obama Başkan seçildiğinde, Van’ın mı, Ağrı’nın mı bir köyünde kurbanlar kesilmişti.

Amerika ile işte böyle ilgili bir halkın bir bireyi olarak ben de, önümüzdeki Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimlerine giden süreci büyük bir ilgi ve dikkatle izliyorum.
İki partili sistemin en öndeki temsilcisi olan ABD’de Cumhuriyetçi ve Demokrat Partiler, garip bir ön seçimle adaylarını belirliyorlar.

Her eyalette seçim sandıkları kuruluyor. İnsanlar, bir partinin üyesi olup olmadıklarına bakılmadan gelip oy kullanıyorlar ve Başka adayını belirleyecek delegeleri seçiyorlar. Yani –eski dilde ‘’seçmen-i sani’’ denilen 2. derece delegeler belirleniyor. Bu delegelerin, seçildikleri anda hangi aday adayına oy verecekleri belli. Örneğin ‘’A’’ adayına oy vereceğini açıklayarak seçilen bir delege, partinin adayını belirleyeceği toplantıda, ‘’Ben fikrimi değiştirdim, ‘B’ adayına oy vereceğim’’ demiyor, diyemiyor. Böylece bir formalite tamamlanıyor; Partinin başkan adayı belirleniyor.

Ben bu seçimlerde Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump’ı destekliyorum.

Bir kere adam ‘’baba’’ adam. İçi dışı bir. Başkan seçilirse ne yapacağını açıkça söylüyor. Bizimkiler gibi hiç takiyye yapmıyor.

‘’Müslüman göçmenleri sınır dışı edeceğim’’ diyor. ‘’Meksika sınırına duvar ördüreceğim’’ diyor. ‘’Gizlice geçmeye çalışanlara ateş açtıracağım, vurduracağım’’ diyor. Bizimkiler gibi, Dolmabahçe’de ‘’barış’’ deyip, Cizre’de, Sur’da tank-top ateşine tutmuyor.

Adam bildiğin çağımızın kovboyu. Çağdaş John Wayne. ‘’Silahlanma serbest olacak’’ diyor. ‘’Amerika’ya yan bakana yan çakarım’’ diyor.

Ben bu iri yarı, boyalı saçlı, Amerika’nın Kasımpaşa’sından olduğu belli, konuşması, oturması, kalkması, dünyanın şu anki iki büyük liderine, Putin’e ve Tayyip Bey’e pek benzeyen politikacısının Amerika’nın yeni Başkanı olmasını istiyorum.

Amerika’da Trump, Rusya’da Putin, Türkiye’de Tayyip!

Ben böyle bir dünyayı severim be!
 


Önceki ve Sonraki Yazılar