Osmanlı'nın çöküş sürecinde 1915-1916 döneminde İngiltere ve Fransa Rusya'nın da onayını alarak Ortadoğu'nun haritalarını çiziyordu.
1917 Ekim Devrimi'nden hemen sonra Lenin bu gizli görüşme ve anlaşmaları deşifre etti ve Ortadoğu halklarını emperyalizme karşı savaşmaya çağırdı.
Aynı Lenin Mustafa Kemal önderliğinde Türk halkının kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesine sınırsız destek verdi. Ama ortada bir sorun vardı : Müslüman halklar komünizmi sevmemişti!
Birileri onlara 'Komünistler Allahsız ' demiş onlar da kolay inanmış.
İnanmayanlar da 'rejona uygun olarak' bertaraf edilmiş.
70 yıl bu böyle olmuş.
Sonunda Sovyetler Birliği dağıldı ve 'Allahsız Komünistler' ortadan kayboldu.
Onların yerini 'Allah'lı Kapitalist ve emperyalistler' aldı. Neler neler yapmadılar!
100 yıldır yaptıkları gibi İslam coğrafyasını perişan ettiler. Afganistan ve Irak'a karşı 'Haçlı Seferlerini' başlattılar ama ' Bizim Allah'lılarımız' yine sevdi onları.
'Arap Baharı' onların son numarası.
'İslam'ı en hakiki bir şekilde temsil ettiğini' söyleyenlerin yardımıyla İslam coğrafyasını darmadağın etmek. 100 yıl önce Osmanlı'yı dağıtmak için Ortadoğu'nun kral, emir ve şeyhlerini ayaklandıran Fransa ve İngiltere 100 yıl sonra yani şimdi 'Büyük Patron' ABD'nin gözetiminde aynı kral, emir ve şeyhlerle tarihi tekerrür ettirmek istiyorlar.
Üstelik Osmanlı artık düşman değil torunları sayesinde dost. Hepsi el ele verip bölgemizi kan ve göz yaşına boğdular.
Suriye, Irak, Yemen, Libya, Mısır ve diğerleri.
Ama ortada bir sorun vardı : 'Baş belası Alevi Esad bir türlü yıkılmıyor'.
O yıkılmadığı için ' İsa'nın Allah'ına inanan emperyalistler ve Muhammed'in Allah'ını seven dini bütün yerliler' hep beraber çullandı Esad'ın üzerine.
Arada bir Musa'cılar da yardım ediyordu.
Dünya tarihinde böylesi yaşanmadı.
100 ülke Suriye'ye yüklendi.
100 yıl önce çizdikleri haritalarda Suriye'yi dörde bölenler 100 yıl sonra yani şimdi Suriye'yi toptan haritadan silmeyi kafalarına koymuştu.
Bu kez karşılarına 'Yakışıklı Putin' çıktı. .
Önce 'Esad'tan vazgeçer' diye beklediler ama olmadı. 'Ukrayna'da sıkıştıralım' dediler tutmadı.
Suudi İstihbarat Başkanı Benderi'i gönderip adama 30-40 milyar dolar rüşvet teklif ettiler ama 'Ben sizin satın aldığınız kişiliksiz, onursuz ve ahlaksızlara benzemem' yanıtı ile karşılaştılar.
Oysa 'Arap Hüsnü'yü dinlemiş olsaydılar 'Lenin'i satın alamadığınız gibi Putin'i de alamazsınız' derdi onlara. Ocak 2012'de yazdığım 'Ortadoğu'da Kanlı Bahar' ve Ocak 2014'te yazdığım 'Diren Suriye' kitaplarımda Esad'ın asla yıkılmayacağını ve palavracı uzmanların tüm beklentilerine rağmen Putin'in Suriye'den asla vazgeçmeyeceğini nesnel nedenlerle anlattım.
Çin'in de aynı tavrı sergileyeceğini söyledim.
İran'ı anlatmıyorum çünkü Suriye onlar için ölüm kalım meselesi.
Sağolsun Putin beni yanıltmadı.
Rus ordusu eğlence olsun diye gitmedi Suriye'ye.
Üçüncü Dünya Savaşı dahil her türlü risk olasılıkları hesaplanmıştır.
AKP yönetiminde Ankara'nın neyi hesapladığını bilemem ama bundan böyle Türkiye için herşeyin daha kötü olacağını söyleyebilirim.
Çünkü son 5 yılda AKP ne yapıtıysa yanlış yaptı.
Çünkü son beş yılda AKP 'sürekli oyuna geldi ve kullanıldı'.
Yani aldatıldı!!!
İdeoloji çok müsait.
Herkesin günah işleme özgürlüğü var.
Boşuna Putin'e kızmıyorlar.
Suriye'ye gelmeseydi yıkmaya, öldürmeye ve acı çektirmeye devam edeceklerdi.
Putin'in de Allah'lı olacağı tuttu!
'Allahsız kalsaydı herkes yalana devam edecekti.
Liberal, solcu, ulusalcı ve ' evet ama yetmezciler' dahil. Başlangıçta 'Esad da demokrasi yapsaydı böyle olmazdı' bilgisizliğinin hafifliğine yaslananlar şimdi de ' Yahu bu Rusların da ABD'den farkı yok' deme dönekliğine yanaşıyor.
Zavallı sefiller!
Bir kez olsun cesur ve mert olun.
Esad gibi Putin de sizin için savaşıyor.
Arap Hüsnü ise her zaman doğruları söylüyor.