Avrupa'da telekom siyaseti

Türkiye koalisyon olasılıkları, meclis başkanlığı seçimleri ve tarihin dönüşümünü algılayan ve ıskalayan siyasetçiler arasındaki farklılaşma gündemiyle meşgulken, Avrupa’da da değişim her yönde devam ediyor.

Gündemde sadece Yunanistan yok. Avrupa ekonomisini, AB vatandaşlarının günlük yaşamını, iş dünyasını ve de sivil toplumu çok daha yakından ilgilendiren birçok konu var. Dijital ekonomi bunların başında geliyor. Bu çerçevede telekom pazarının üye ülkeler arasında parçalanmış olması artık son buluyor.

Yurtdışı seyahatleri sonrası yüksek uluslararası dolaşım ücretleri nedeniyle karşılaşılan kabarık telefon faturaları can sıkıcıdır. AB vatandaşları ise yakın bir gelecekte ister Malta’ya gitsin ister Finlandiya’ya, tüm AB ülkelerinde telefonlarını özgürce, kendi ülkelerindeki yerel tarife üzerinden kullanabilecekler. Tabii telefon deyince artık esas olarak akıllı telefonlar, mobil uygulamalar, internet, veri aktarımı ve görsel iletişim söz konusu. Teknik olmanın ötesinde, önemli bir sosyal atılım başladı.

Dijital tek pazar
Aylar süren müzakerelerin ardından Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve üye devletlerin temsil edildiği Konsey 2017 Haziran’ından itibaren AB içinde dolaşım ücretlerinin sıfırlanması konusunda fikir birliğine vardı. Plana yönelik ayrıntılar Parlamento tarafından onaylanacak ve yıl sonuna kadar Avrupa Komisyonu tarafından aşamalı olarak açıklanacak. Avrupa Komisyonu dijital tek pazar oluşturmaya çalışıyor.

Coğrafi engelleri kaldırmak istiyor. Sadece dolaşım ücretleri sıfırlanmıyor aynı zamanda “ağ tarafsızlığı” hakkında yeni düzenlemeler geliyor. Avrupa’da tek telekom pazarı hedefi beş ana başlığa odaklı: frekans kullanımını düzenleyen spektrum yönetimi, altyapı ağlarına yatırım, eşit rekabet koşulları ve geniş AB telekom pazarının yönetimi.

Avrupa dijital tek pazarını oluşturma hedefinin amaçlarından biri de internet üzerinden sınır ötesi yapılan alışverişin önünü açmak ve üye ülkeler arasındaki kuralları daha uyumlu hale getirmek. Tüketicilerin sadece yüzde 15’i yurtdışında bir diğer Avrupa ülkesinde internet üzerinden alışveriş yapıyor. Küçük ve orta ölçekli şirketlerin yüzde 7’si ise internet üzerinden yurtdışına açılıyor. Vatandaşlar ise giderek artan bir oranda internete akıllı telefonları üzerinden erişiyor.

Örneğin yaklaşık 100 milyon Avrupa vatandaşı diğer ülkelerde evlerinden veya akıllı telefonlarından film, müzik elektronik kitap gibi dijital içeriklere aracısız ulaşmak istiyor buna “geoblocking” adlı sistem engel oluyor.

Yüksek telekom dolaşım fiyatları da caydırabiliyor. Konunun özündeki engel ise 28 AB ülkesinin dijital pazar konusunda ortak kurallar üzerinde hemfikir olarak aynı kuralları uygulamaması. Ülkeler arası farklılıklar hem ticaret hem de internet üzerinden yapılan alışverişlerde tüketici hakları, telif hakları ve kişisel verilerin korunması gibi alanlarda engellere dönüşüyor. Bu engellerin kaldırılması ‘dijital tek pazar’ın kurulmasıyla mümkün olacak.

Ağ tarafsızlığı nedir?
“Ağ tarafsızlığı” kavramı toplumsal tartışmada yeni bir kavram. İnternete eşit erişim hakkının güvence altına alınması, saydamlık, özgürlük ve güvenlik gibi çok boyutlu bir konu: erişimin usülsüzce engellenmemesi, erişim hızının haksız şekilde düşürülmemesi, telekom şirketlerinin de bütün internet sitelerine, içeriklere, uygulamaya, hizmetlere ayrım yapmadan nesnel davranması...

Avrupa Birliği hukukunun bir parçası haline gelmesi hedeflenen ağ tarafsızlığı kavramı ve uygulaması Türkiye açısından da önemli. Türkiye bir “katılımcı ülke” olarak üyesi olacağı AB’nin mevzuatına uyum süreci içinde. Bilgi toplumu başlığı da müzakerlerde açık. Bu alanda uyum Türkiye’nin uluslararası ekonomik çekim gücü ve de toplumsal kalkınması için olumlu etki kaynağı olacak. Türkiye 2014 yılı itibariyle yaklaşık 35 milyon 359 bine ulaşan internet kullanıcısıyla Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri.

E-ticaret pazar büyüklüğü de bir önceki yıla göre %35 büyüdü, 19 milyar TL’ye yaklaştı (TÜSİAD ve TÜBİSAD raporları).

Ayrıca Türkiye telekom pazarı kullanıcı sayısı bakımından Avrupa beşincisi fakat internet ve basın özgürlüğü alanında en geride. AB’nin ise hedefi büyük; dünyanın en güçlü ve kapsamlı “açık interneti” ni oluşturmak. CHP için hem demokrasi, hem de ekonomik kalkınma için çok önemli bir hedef; “açık internet”.

Özgür, yaratıcı, sosyal kalkınmada ileri bir toplum için.

Önceki ve Sonraki Yazılar