Kimle sohbet etsem aynı.

Üretimsiz siyasetin değişmiş gibi görünen ama dönüp dolaşıp aynı noktaya gelen söylemlerinden bıkmışız.

Aslında RTE haklı,"10 Ağustos’tan sonra her şey değişti bir türlü anlamak istemiyorsunuz." diyor ya.

Fiilen başkanlık sistemine geçildiğini baktı biz kabullenemiyoruz, baktı biz kâğıt üzerine takılmış "Anayasa" filan diyoruz.

Dayanamadı ve kısaca "Yerseniz!" dedi.

Bizimki "tecavüze" uğradıktan sonra "Ama yasalar var!" diyerek "mütecaviz"in ceza alması ile mutlu olmayı amaçlayan "mağdur"dan farklı değil.

Bizler sadece görmek istediğimizi görüyoruz.

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet suçüstüsünden "pişkince" yırtan; yargıcı, savcısı kendinden olduğu halde onlara güvenmeyip ne oğlunu ne bakanlarını yargılatmayan ve üstüne üstlük mağduru oynayarak hala seçim kazanmayı başaran, “Milli İrade” diye diye bu iradenin de ırzına geçerek koalisyon kurdurtmayan, daha da komiği "Vay bu paralelciler…" diyerek geçtiğimiz on iki yılda haksızlığa uğrayanların bazı "saf" olanlarını yanına çekmeyi başarmış "uzun adam" başkan değilse nedir?

Cumhurbaşkanı son noktayı koymuştur, "İsteseniz de istemeseniz de Başkan’ım ve birkaç yasal düzenleme var onu da çıkaracağız."demiştir, "Var mı itirazı olan?"

Bu arada muhatapları ne yapar?

CHP erken seçime ön seçimle mi gitsek yoksa aynı listelerle mi tartışmasına girmiştir.

MHP’yi zaten boş ver. HDP Öcalan'dan haber beklemekte.

RTE ise atı alıp Üsküdar’ı çoktan geçmiştir.