Saadet Partili vekil, TBBM'de İsrail'i eleştirirken kalp krizinden ölmüştü! AKP'li Varank: Niye vicdanımız sızlasın ki?

Saadet Partili vekil, TBBM'de İsrail'i eleştirirken kalp krizinden ölmüştü! AKP'li Varank: Niye vicdanımız sızlasın ki?

TBMM'de dün yaşanan bir tartışma pes dedirtti. İYİ Partili Selcan Hamşıoğlu, İsrail'le ticareti eleştirirken kalp krizinden ölen Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'i hatırlattı. AKP' sıralarından ise tepki çeken sözler duyuldu.

Saadet Partili Hasan Bitmez'in TBMM'de İsrail'le ticareti eleştirdiği sırada kalp krizi geçirerek öldüğünü hatırlatan İYİ Partili Selcan Hamşıoğlu, "Bugün itiraf ettiğiniz İsrail ile ticareti ispata çalışırken bir vekil can verdi kürsüde. Hiç mi vicdanınız sızlamadı?" diye sordu. AKP sıralarından ise "Biz mi öldürdük?", "Niye vicdanımız sızlasın?" sesleri yükseldi.

İSRAİL'İ ELEŞTİRİRKEN ÖLDÜ

Geçtiğimiz Aralık ayında Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez, İsrail’le ticareti eleştirdiği sırada TBMM kürsüsünde kalp krizi geçirerek, daha sonra yaşamını yitirmişti.

Ticaret Bakanlığı’nın bu olaydan aylar sonra “kısıtlama kararı” alarak kabul ettiği İsrail’le ticaret ise gündemdeki yerini koruyor.

HASAN BİTMEZ’İ HATIRLATTI

TBMM’de dün yaşanan bir tartışma ise pes dedirtti. İYİ parti grubu adına konuşan Tekirdağ Milletvekili Selcan Hamşıoğlu, Ticaret Bakanlığı’nın kararını hatırlatarak, “Bugün itiraf ettiğiniz İsrail ile ticareti ispata çalışırken bir vekil can verdi kürsüde. Hiç mi vicdanınız sızlamadı?” diye sordu. Hasan Bitmez’in kalp krizinden öldüğünü hatırlatan Hamşıoğlu, bakanlığın o gün inkar edilen ticareti kabul ettiğini söyledi.

'BİZ Mİ ÖLDÜRDÜK?'

Bu sözlere yanıt ise AKP grubundan birçok isimden geldi. Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank başta olmak üzere Hamşlıoğlu’na yanıt veren AKP’lilerin tamamı Hasan Bitmez’in “eceli geldiği” için öldüğünü savunarak, “Vicdanımız neden sızlasın?”, “Biz mi öldürdük?” gibi tepkiler verdi.

İşte TBMM’de yaşanan o tartışmanın tuzaklara yansıyan hali:

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) –Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uzatmayacağım, uzatacak çok bir şey yok çünkü takke düştü, kel göründü. Ticaret Bakanlığı 9 Nisan 2024’ten itibaren İsrail’e ihracata kısıtlama getirdiğini açıklarken maalesef, çok yazık ki katliamın başladığı günden bu yana katliamcı İsrail’in ihtiyaç duyduğu her türlü ürünün satışına tam gaz devam edildiğini açıklamış oldu aslında. İsrail çoluk çocuk, genç, kadın, yaşlı, erkek, sivil ayırmadan Gazze Şeridi’nde nefes alan her kim ve ne varsa katlederken Filistin için ağıt yakmakta, nutuk atmakta, miting düzenlemekte 1’inci olan AK PARTİ iktidarı tarafından yönetilen Türkiye’nin İsrail’e uçak ve jet yakıtı göndermeye devam ettiğini açıklamış oldu. Aynen bunları dedi: İsrail’in 33 binden fazla insanı katlettiği günler, geceler, aylar boyunca “Ben, pekâlâ mühimmat yapımında da kullanılabilecek olan envaiçeşit demir, metal, çelik malzemeyi katil İsrail’e göndermeye devam ettim.” dedi. “Ben, Filistin yakılır, yıkılırken Filistin’de taş üstünde taş bırakmayan, yıkımın faili olan o İsrail’e beton mikserlerini, fork-liftleri, ekskavatörleri her türlü iş makinesini yollamaya devam ettim.” dedi. “Ben, Filistinliler zifiri karanlığa gömülü hâldeyken jeneratörler çalışmaz, hastanelerdeki cihazlar çalışmazken elektrik kablolarını İsrail’e yolladım.” dedi. “Ben, Filistinliler en temel gida maddelerine erişemezken Filistinlileri açlıktan da öldüren o İsrail’e mineral gübre yolladım.” dedi. “Ben, Filistinliler tibbi yardıma ulaşamazken, yaralı insanlar feryat figan içinde kıvranırken terör devletine kimyasal bileşikleri yollamaya devam ettim.” dedi. “AK PARTİ’li milletvekilleri aylarca hepinize o kürsüde yalan söyledi.” dedi. “Aklınızla alay etti.” dedi. Ben de diyorum ki: İsrail’le ticaretin devam ettiğini her iddia edişimizde bizi burada Allah’tan korkmaz ettiniz, kuldan utanmaz ettiniz. Hiç mi Allah’tan korkmadınız? Hiç mi kuldan utanmadınız? İtiraf ettiğiniz şu hâli, Bakanlık eliyle bugün itiraf ettiğiniz şu hâli ispata çalışırken burada, bir vekil can verdi bu kürsüde. Hiç mi ya hiç mi vicdanınız sızlamadı? Daha geçen…

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Niye sızlasın?

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) – Niye mi sızlasın? Gerçekten bunu mu söylüyorsunuz?

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – Biz mi öldürdük?

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Emrihak vaki gelince niye bizim canımız sızlasın ya?

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) Tebrik ediyorum, millete havale

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kader diye bir şey var kardeşim.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) İlk müdahaleyi yapan bizim doktorlarımızdandı.

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kader diye bir şey var. Allah Allah!

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) İlk müdahale eden bizim doktorumuzdu.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) – Daha geçenlerde “İsrail’le ticareti kes” pankartı açtığı için bir genci gözaltına aldınız. Nasıl bakacaksınız şimdi bu milletin yüzüne?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Kadere de iman etmiyorsunuz.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) Bizim yüzümüze nasıl bakacaksınız diye soracağım ama görüyorum ki bakıyorsunuz.

MUSTAFA VARANK (Bursa) – Bakıyoruz, bakıyoruz!

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) Az önce Ordu meselesi konuşulurken de gördüm, ne utanıyorsunuz ne sıkılıyorsunuz.

ÜMMÜGÜLŞEN ÖZTÜRK (İstanbul) – Niye utanacağız?