Kılıçdaroğlu'nun bu görüntüleri Erdoğan ve AKP'li vekillerin yüzünü kızartacak

Kılıçdaroğlu'nun bu görüntüleri Erdoğan ve AKP'li vekillerin yüzünü kızartacak

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2009 yılında rahmetli gazeteci Mehmet Ali Birand'a verdiği canlı yayın röportajı gündem oldu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2009 yılında Grup Başkanvekili iken Birand'a verdiği röportajda Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını 'F Tipi' ile AKP'nin beraber, kol kola yaptığını ifade ediyor.

CHP lideri konuşmasında 'adalet, özgürlük, demokrasi ve insan hakları' vurgusu yapıyor.

İŞTE CHP LİDERİNİN O RÖPORTAJINDAN SATIR BAŞLARI:

Dün akşam yaşananlar daha önce yaşananların devamı. Dalga dalga geliyor ama bu devamın temel odağını rejim oluşturuyor. Türkiye'de eğer siz Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yapmış bir kişinin evini basıyorsanız o ülkede bir sorun var demektir. Eğer siz bu ülkede Başbakanın kendi ifadesiyle söylüyorum, "Yürütmeyle, yargı sağlıklı bir iş birliği içerisinde bu olayı götürüyor" diyorsanız o ülkede bir demokrasi sorunu, bir rejim sorunu vardır. Eğer bu ülkede Avruğa Birliği ilerleme raporlarında Türkiyede yargı bağımsız değildir, yargının bağımsızlığını sağlayın diye ısrarla söyleniyor ve AKP bunu duymamazlıktan geliyorsa, yargıyı baskı altına alıyorsa bu ülkede ciddi bir sorun var demektir.

Rejim tehlikede mi?

Elbette rejim tehlikede. Rejimin tehlikede olduğunu ben söylemiyorum. Rejım ne zaman tehlikede olur? Yasama, yargı ve yürütme organı arasındaki dengeler bozulursa rejim tehlikede olur. 

Bugün Genelkurmay Başkanı'nın, Başbakanla ve Cumhurbaşkanıyla görüşmesi, arkasından Başbakanın, İç İşleri Bakanı ve Adalet Bakanıyla görüşmesi, bu resme baktığınız zaman ne dersiniz? 

Bu tabloda şunu söyleriz: Ülkede yaşanan çok ciddi bir sorun var, bu sorun öyle bir noktaya ulaştı ki artık Başbakanı, Bakanları ve Genelkurmay Başkanını rahatsız edici boyutlara ulaştı. Yargıtay toplanıyor ancak "hukuk içinde" kararın alınması gerektiğini söylüyor. Eger Yargıtay Başkanlar Kurulu bunu söyluyorsa demekki hukuk dışı bazı şeyler var. O zaman sistemde ciddi bir rejım sorunu var. Bu rejim sorununu aşmak içinde AKP'nin sağduyulu, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne inanması lazım.

Öperasyon için F tipi diyorsunuz yani arkasında Fethullah Gülen grubunun olduğunu ortaya koyuyorsunuz, bunu neye dayanarak söylüyorsunuz?

Van'daki olayla bu olayarasında cok cıddı bır fark yok. Van Yüzüncüyıl Üniversitesi Rektörü'nün gözaltına alınması, uzun süre hapiste kalması aynı olaylardır. Bakın sayın AKP sözcüsü bunu da dile getirdi. Van 100.yıl rektörü uzun süre hapiste yattı. Niçin? Kim bunun faturasını ödeyecek? Nasıl yapacaz biz bunu?

Başbakan'ın veya AKP'nin çağırıp Savcıyı, şunu bunu yakala, git şunlarıda yap, bunlarıda yap demesi nasıl olur, işler mi böyle bir mekanizma?

Evet bakın ben size mekanizmayı bizzat sayın Başbakan'ın ağzından söyleyeyim. 23 Ocak 2008'de bu suçlarla ilgili diyorki, "şuanda son olay, gerçekten yürütme ile yargının gayet güzel bir dayanışma içerisinde, bu işi yürüttüğünün ifadesi oldu." Bana söyler misiniz, hangi demokrasi içinde hangi hukuk devletinde yürütme ile yargı iş birliğinde bir davayı götürebilir, böyle bir anlayış olabilir mi?

Korkuyor musunuz? Bu işin ucu sizede gelebilir mi?

Hayır, biz korkmuyoruz. Bu işin ucu yine yargıda çözülecek. Yargı oturacak bunu çözecek. Ama bugün yaşanan hukuk dışında bir olaydır. Kişiler tutuklanıyorlar, içeri alınıyorlar, iddianameler yok. Aylar geçmiş ortadan. Hangi Avrupa Birliği ülkesinde böyle bir şey var. Biz hukuk devleti olduğumuzu söylüyoruz. Bakın belleklerımız unutuyor ama Yargıtay Başkanlar Bildirisi var, 2005'de yayınlandı. 2005'de yayınlanan bildiride aynen şu ifade var,"Önümüzde ki 30-40 yıllık bir dönem şekillendirilmek istenmektedir." Bana söyler misiniz bu ülkenin Yargıtay Başkanlarıi AKP'nin bu uygulamalarının 30-40 yıllık bir süreç içinde Türkiye'de yargının şekillendirilmek istendiğini söylerken neyi kastediyor? Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum. Bakın Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu ile ilgili bir düzenleme yapıldı. Yine geçmişte. Bazı yargıçlar bunu eleştirdiler. AKP ne yaptı? O yargıçlar hakkında soruşturma açtı. Bana söyler misiniz hangi yargının bağımsızlığı? O nedenle bu süreç AKP'nin kendi götürdüğü bir süreçtir. Zaten sayın Erdoğan ne diyordu? Ben bu davanın savcısıyım diyordu.

Türk demokrasi sistemi tehlikede mi?

Türk demokrasi sistemi ciddi ölçüde tırpanlanmak isteniyor. Ama ben halkın sağduyusuna , sivil toplumun sağduyusuna, kurumların sağduyusuna, barolar gibi diğer sivil toplum kuruluşları gibi, medya gibi pek çok alanın sağduyusuna güvenerek, mutlaka bu sürecin aşılacağı kanısındayım.

Soru- Askerin bugünki yaklaşımı çok ilginç şimdiye kadar daima açıklardı, bildiriler yayınlardı, şimdi bakıyoruz asker gidiyor siyasi otoriteye bakın arkadaşlar biz bundan rahatsızız diyor.

Asker en doğrusunu yapıyor. Doğrusu budur. Bildiri yayınlamanın veya çıkıp medyanın karşısında uzun uzun konuşmanın hiçbir mantığı yoktur. Bir sorun varsa o sorunu gidip yetkililerle görüşmelidir. Bu ülkenin Başbakanı var, bu ülkenin Cumhurbaşkanı var gidersiniz Başbakana, gidersiniz Cumhurbaşkanına "açık ve net" sorunlar varsa sorunları ortaya koyarsınız, nitekim o sorunlar ciddi ciddi ortaya konulmuş olacak ki Başbakan'da bugünki görüşmeleri yapmış oldu.

Herkes yargıyı bir taraftan baskı altına almıyor mu?

Yargıyı baskı altına almada en somut örnek, AKP Milletvekili Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun Avrupa Parlamenterler Karma Komisyonu Başkanı'na "gidip Avrupada bir bildiri yayınlayın, anayasa mahkemesini baskı altına alın" diye talepte bulunmasıdır. Bakın biz belleklerimizi yenilediğimiz zaman yargıya kimin baskı yaptığını gayet açık ve net çıkmış oluyor ortaya. Yargı tarafsız olmalı. Eğer bu ülkede yargı bağımsız değilse, zaten siz yargıya baskı yapılmadı diye birşey söyleyemezsiniz. Düşünün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı'nın açtıgı bir davaya bile 'yargı darbesi' dendi. O bile darbe olarak adlandırıldı. Anayasa Mahkemesi bir karar verdi, herkes o karara saygı duymak zorundadır. Burada bakın, Sami Selçuk bile daha önce Yargıtay Baskanlığı yaptı, uzun yıllar yargıçlık yaptı. 20 yıllık meslek yaşamımda böyle bir iddianame görmedim diyor. Bana söyler misiniz, böyle bir iddianemeyi deneyimli, birikimli bir Savcı, Yargıtay Baskanı görmemişse bıiz nasıl görücez. Türkiye'nin yaşadığı temel sorunlardan birisi bu.
Bir mesaj yaz...