Gencebay: Sanatçı kesinlikle muhalif değildir

Gencebay: Sanatçı kesinlikle muhalif değildir

Orhan Gencebay: 'Sanatçı muhalif olmalı' diye bir söylem var, sanatçı kesinlikle muhalif değildir

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyeleri arasında yer alan Gencebay, maaşlarla ilgili iddialara atfen, "Ben orada maaş almak için değil ülkeme yararlı olmak için varım. Bu maaşa ihtiyacım da yok! Bu görev kutsal, parayla ölçülemez" dedi. "Ben siyasetçi değilim" vurgusu yapan Gencebay, "Sanat, siyaset yapmaz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ataması ile Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyelerinden biri olarak seçilen sanatçı Orhan Gencebay, Posta gazetesinden Alev Gürsoy Cimin'e konuştu. Gencebay'ın bu yeni göreviyle ilgili yaptığı açıklamalar şöyle:

Bilinçli kişilerin bunu eleştirmesine saygı duyarım ama bir müzik adamı ve araştırmacı olarak, sanatın da gelinebilecek en üst noktalarına gelmiş biri olarak, müzik konusunda tartışılmaz biri olduğumu düşünüyorum. 70 küsur kişi bu kurulların içinde, hepsi kendi konularında uzman. Ben de kendi alanımda emek veren biri olarak seçilmişim. Beni böyle kutsal bir göreve layık görenlere teşekkür ediyorum.

Fikirlerimizi ortaya koyacağız. Biz alanımızda dokuz kişiyiz. Hülya (Koçyiğit) Hanım sinemayı temsil ediyor mesela, ben müzik… Her ne kadar ihtisas alanlarımız farklı da olsa genel kültürlerimiz, görüşlerimiz var. Uzmanına teslim etmek lazım son sözü. Kültür ve sanatla ilgili ne fikrimiz varsa Cumhurbaşkanı’mıza sunacağız. Son karar tabii ki sayın Cumhurbaşkanı’nın olacak.

 ('Bu kuruldakilerin alacakları maaş da tartışma konusu oldu. 11 bin liranın üzerinde olduğu söyleniyor, doğru mu?' sorusuna) Ben varlıklı bir insanım. Benim için böyle bir şey söz konusu dahi değil. Bunu dile getirmek bile bana onur kırıcı geliyor. Ben orada maaş almak için değil ülkeme yararlı olmak için varım. Bu maaşa ihtiyacım da yok! Bu görev kutsal, parayla ölçülemez.

Ben ülkesini seven, parti ve particilik değil, devletini koruyan bir anlayıştayım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dik duruşuyla, ülkesine sahip çıkışıyla son derece önemli bir görevi başardığını ve her Türk vatandaşı gibi Türkiye sevdalısı olduğunu düşünüyorum. Ben siyasetçi değilim. "Sanatçı muhalif olmalı" diye bir söylem var. Sanatçı kesinlikle muhalif değildir. Sanat, siyaset yapmaz.

Değişmedim, değişmem de. Ben Türkiye’nin ‘Orhan Baba’sıyım ve hep öyle kalacağım.

Belki zor günler yaşıyoruz ama bunu sadece biz değil, tüm dünya yaşıyor. Ben her şeyin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Biz çok güçlü ve büyük bir milletiz. Ülkemiz çok iyi yerlere gelmiştir ve daha da gelecek. Bunun tersini kimse söyleyemez. Büyük girişimler yaşanıyor. Bunları göz ardı edemeyiz. Zaten amaç büyük Türkiye değil mi?

 ("Bugün dünyaya baktığınızda 'Batsın bu dünya' diyor musunuz? sorusuna) Demiyorum, demem de. Şimdi öyle bir ortam yok. O zaman çok kötü bir ortam vardı, ülkemin daha iyi olması için eleştirilerimi yaptım. Rabbim bir daha öyle ortamlar göstermesin bize. Ben de öyle beste yapmayayım bir daha. O zamanlar sağcı- solcu bir mahalleden geçemezdi. Beş kuruş para yoktu kimsede. Bugün çok şükür güzel, aydın bir ülke var. Sorunlar elbette olacak ama dünya sorunlarla boğuşuyor.

("Bir deodorant markasının reklamında oynamanız da çok konuşuldu…" sorusuna) Bu konuda ilk ve son kez konuşacağım. Güzel bir reklam o. Temizlik imandan gelir. İnsanlar kendilerini temiz tutmalılar. O reklam da bunu anlatıyor. Bunun neresi kötü? Pişman değilim. Keyifli bir reklam oldu. Beni güvenilir bulup seçmeleri de ayrı bir incelik. Türkiye’de son dönemde yapılan en iyi reklam olduğu kabul edilmiş. Mutlu oldum.