Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin 14 yılda harcadığı 2 trilyon 94 milyar doların nereye gittiğini sordu. Türkiye'de 1923-2002 yılları arasındaki 79 yılda görev yapan tüm Cumhuriyet hükümetlerin toplam 713 milyar lira harcadıklarını bildiren Kılıçdaroğlu, “Para yok diyorlar. 1923-2002 79 yılda gelen giden bütün hükümetler 713 milyar dolar harcamış. Keban Barajı yapılmış, Atatürk barajı yapılmış, GAP projesi yapılmış, Sümerbank gibi onlarca fabrika kurulmuş, demiryolları ağı döşenmiş, TELEKOM kurulmuş, Kıbrıs çıkarması yapılmış, ambargo uygulanmış, Erzincan depremi olmuş, Marmara depremi olmuş 35 bin kişi hayatını kaybetmiş, yaralar sarılmış,tüm bunlar için bütün hükümetler toplam 713 milyar dolar harcamış. Son 14 yılda ise 2 trilyon 94 milyar dolar harcandı. Çiftçinin hali ortada, esnafın hali ortada, peki 2 trilyon dolar nereye gitti? Ben size 100 milyardan değil, 2 trilyon 94 milyar dolardan söz ediyorum. Nereye gitti bu para? 15 yılda ödedikleri faiz dış 151 milyar dolar, 687 milyar TL içeriye faiz ödediler. Biz faize karşıyız diyorsun, sen faizcilere çalışıyorsun. ‘Borç alan emir alın diyordu' şimdi batıdan borç alıyorlar, onlardan emir alıyorlar. Ekmeyin diyorlar çiftçiye ektirmiyorlar, satın diyorlar satıyorlar. Biz o emirleri yırtıp çöp sepetine atacağız. “dedi.

CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

YÖK KALKACAK, GENÇLER ÜNİVERSİTE YÖNETİMİNDE SÖZ SAHİBİ OLACAK

“Sayın Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı olduğu parlamentoda millet ittifakının çoğunluğu olduğu bir iktidarda YÖK belasını kaldıracağız. YÖK bir 12 Eylül, bir darbe kurumudur. Bu darbe kurumundan üniversitelerin kurtulması lazım. Gençler, üniversite yönetimlerinde söz ve karar sahibi olacaklar. 18 yaşındaki çocuk milletvekili oluyorsa üniversite yönetmede de karar ve söz sahibi olabilir. Yurt sorununu en geç 2 yıl içinde çözülecek, hiçbir öğrenci ‘benim yurdum yok' demeyecek, anne ve babalar endişeye kapılmayacaklar. 16 yılda çözemediler 2 yılda çözeceğiz. Ayrıca hiçbir gencimize şiddete bulaşmadıkça ‘Niye böyle farklı düşünüyorsun?' denmeyecek.

KRAATHANE İLE İŞSİZLİK ÇÖZÜLÜR MÜ?

Milyonlarca işsizimiz var kıraathane yapacaklar. Niye kıraathane yapacak, oyun oynasınlar diye. İşsizlikle mücadele üretimle olur, fabrikada, tarlada üreteceksin, üniversite bilgi üreteceksin ki işsizlik çözülsün. Kıraathane yapacağım demek işsizliği çözmede havlu atmak demektir. 16 yılda 10 sefer eğitim politikası değişti. Kendi çocuklarını kobay olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz.

ESNAF BAKANLIĞI KURACAĞIZ, KİRA STOPAJINI KALDIRACAĞIZ

Esnaf kardeşlerimle ilk samimi diyaloğu BAĞKUR genel müdürlüğü dönemimde yapmıştım. Onlarla çok bir araya geldim, dertlerini dinledim. Ne zaman bir esnaf toplantısına katılsam ‘ bizim derdimizi çözecek bir Esnaf Bakanlığı'na ihtiyacımız var' derlerdi. Bir Esnaf Bakanlığı kuracağız. Hükümet zaten ‘AVM'ler var, esnafa gerek yok' diye bakıyor. Dünyanın her tarafında esnaf desteklenir. Anayasada “Devlet esnaf ve sanatkarı koruyacak tedbirler alır” der, emredici hüküm, hangi tedbirleri alıyor iflas eden binlerce esnaf var. Kira stopajı, belasından esnafı kurtaracağız, kaldıracağız bunu. O vergi sizin verginiz değil ama siz ödemek zorunda kalıyorsunuz.

10 SENE ÖNCE 1800 TL ALAN BAĞKUR'LU YENİ EMEKLİ 840 TL ALIYOR

Bir BAĞKUR'lu kardeşim, diyelim ki bakkalı var, yaşı geldi emekli olacak dilekçeyi verdi, işlemini yaptı. En düşük prim ödeyen BAĞKURlu emekli olduğunda alacağı aylık 840 TL. Peki bu kardeşimiz 1 Ekim 2008 den önce emekli olmak istiyorum deseydi kaç lira bağlanacaktı? 1800 TL… 2008'den önce en düşük göstergeden emekli olan esnafa 1800 TL, aradan geçen 10 sene sonra şimdi 840 TL . Bunu size ‘sosyal güvenlikte reform yaptık' diye sattılar. Esnaf bunu emeklilik dilekçesi verip aylık bağlandığında öğreniyor. 9000 gün prim ödüyorsunuz, 65 yaşında emekli oluyorsunuz aylık 840 TL, bu haksızlığı kabul etmiyorsanız ayın 24'ünde elinizi vicdanına koyun, sandığa gidip oyunuzu kullanın, ‘sen benim hakkımı yiyorsan kusura bakma benden sana hak yok' demeniz lazım, işin doğrusu budur. Her birinizden bin TL kestiler. Sosyal Güvenlik açığını buradan kapatacaklardı. Ne oldu sosyal güvenlik açığı 1998'de 2 milyardı şimdi 34 milyar oldu. Daha da artacak.
kilicdaroglu-3

“TÜRKİYE TARIMDAN ÇEKİLSİN” İSTİYORLAR

Her şeyi dışardan almaya başladık, neden biz bunları ekemiyoruz. Çiftçi zarar ediyor çünkü, ekemiyor. Adana'nın bereketli topraklarını biliyorum, eskiden keyif içinde huzur içinde tarlaya giderdi, tarla ve traktör ipotekli, ürün ise dışardan geliyor. 16 yılda neden ülke bu hale geldi. Gelir hakça paylaşılmadı, sağlıklı bir planlama yapılmadı tarımda. Hollanda Konya'dan küçük bir devlet yıllık tarım ihracatı 180 milyar dolar, laleyi Osmanlı Hollanda'ya gönderdi şimdi Hollanda'dan lale alıyoruz. Türkiye'ninki 17 milyar dolar. Portakal dalda bekliyor, alıcısı yok. Türk tarımı üzerinde egemen güçlerin büyük oyunu var. Türkiye tarımdan çekilsin, biz size vereceğiz diyorlar.

Sanki Türkiye'de toprak kalmadı Sudan'dan gittiler binlerce dönüm arazi kiraladılar. Türkiye'de yer mi kalmadı? Bir hükümet kendi çiftçisiyle rekabet edebilir mi, orada tarla, çiftçilik, ucuzmuş orada üretip Türkiye'ye getirip satacaklarmış, E bizim çiftçi ne olacak? Çiftçimizin bu oyunu görmesi lazım, senin çıkarlarını görmeyen bir iktidara senin oy vermemen lazım. Tohumculuk bitti, tohum İsrail'den geliyor. Türkiye aşama aşama tarımdan çekiliyor. Batıdaki kavga; Türkiye'yi kimin besleyeceği…

ZİRAAT MÜHENDİSİ, TEKNİKER VE VETERİNER ATAMALARINI YAPACAĞIZ

Tarım Teknoloji Liseleri kurmak zorundayız. Tarımı desteklemeyen hiçbir ülke yoktur. Dünyanın en pahalı ilacını, gübresini, mazotunu, elektriğini bizim çiftçimiz kullanıyor. Bu ülkenin Tarım Bakanı Fransa'dan şövalye nişanı alıyorsa oturup düşünmek lazım. Türk tarımına katkı yaptığı için değil, Fransa tarımına katkı yaptığı için alıyor. Eskiden TMO'da ‘Ofis çiftçinin kara gün dostudur' diye yazardı, şimdi sildiler o yazıyı Çiftçinin dostu yok. Biz size dost olmak istiyoruz. Sulama birliklerini çiftçinin elinden almak istiyorlar, birilerine verecekler o işi. Her kırsal alanda ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni ve veteriner atamalarını mutlaka yapacağız.

Tarım Kanununun 21. Maddesi “Her yıl çiftçilere milli gelirin en az yüzde 1'i oranında teşvik verilir” der, biz mazotu bunun için 3 TL'den vereceğiz, dolar düşerse belki daha ucuza vereceğiz, geçen seçimlerde 1.5 TL demiştik. Dolayısıyla 16 yıldır bu kanuna hiç uymadı, sizin alacağınız var, çiftçi birliklerine söyledim ‘dava açın hakkınızı alın' dedim ama kimse cesaret edip bu hakkını isteyemedi. Biz bu çiftçinin hakkını vereceğiz. Biz sağlıklı bir planlama yapacağız. Çiftçi bir yıl önceden neyi ekeceğini kaça satacağını bilecek.

ESNAF TEMSİLCİSİ 52 BİN TL MAAŞ ALIYOR

Çiftçi emekli olmak istediğinde alacağı emekli maaşı 621 TL… 1 Ekim 2008 den önce 1260 alıyordu, tarım emeklisine ayda 621 TL, BAĞKUR emeklisine 820 bin lira veriyorsan, işçi emeklisine 741 TL veriyorsun.. Hadi bu parayla sen geçin bakalım. Esnafa kredi veren kuruluşun başındaki kişinin ayda 52 bin lira aylık aldığını biliyor musunuz, yetmiyor bir de milletvekili aylığı alıyor 20 bin TL. Esnafa düşük faizli kredi vereceğine alıyorsun paranın bir miktarını cebine atıyorsun. Milletvekili aylığın üç dört katı para alıyorsun, esnaf iflas ediyor beyefendi 52 bin TL alıyorsun, aldığın para yüzüne gözüne dursun. Ben isyan ediyorum, itiraz etmesi gerekenler esnaf kuruluşları, niye itiraz etmiyorsunuz kardeşim?