Çölaşan: Kemal Bey işin kolayını herkese mavi boncuk dağıtmakta bulmuştu

Çölaşan: Kemal Bey işin kolayını herkese mavi boncuk dağıtmakta bulmuştu

Sözcü gazetesi yazarı Emin Çölaşan, 'Kemal Bey'in zorlukları' başlıklı bugünkü köşe yazısında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yerel seçim öncesi aday belirleme sürecinde zorluklarla karşılaştığını belirterek "İşin kolayını herkese mavi boncuk dağıtmakta bulmuştu" dedi.

Yaklaşan yerel seçimlerde adaylık bekleyen çok sayıda kişinin Sözcü gazetesini ziyaret ettiğini belirten Çölaşan, aday adaylarıyla yaptığı bazı görüşmelere yer vererek şunları söyledi:
"Herkes, özellikle büyük il ve ilçelerde adaylığının açıklanmasını heyecanla bekliyordu. Bu aşamada gazeteye ziyaretçilerimiz, özellikle adaylık bekleyen CHP'liler sıklıkla geliyordu. Ve ister istemez soruyordum. Şu gibi konuşmalar onlarca kez geçti:

— Nedir son durum?

— Benim açımdan çok iyi. En güçlü adayım.

— Nereden biliyorsun?

— Kemal Bey söyledi de oradan biliyorum.

— Sen mi istedin aday olmayı, yoksa o mu söyledi?

— Ben gittim kendisine. Sen çalışmaya devam et, ötesini bana bırak dedi.

— Bak arkadaş, Kemal Bey kendisine ulaşan herkese aynı şeyi söylüyor. Senin rakiplerine de herhalde aynı sözleri söylemiştir. O yüzden, sakın ola ki bu işi çantada keklik görme. Ben senin yerinde olsam adayların açıklanacağı güne kadar sabırla beklemeyi tercih ederim.

— Ama bana söylediği sözler kesindi. Hatta beni evine çağırdı ve orada da konuştuk. Kesin beni istiyor…

Hemen hiçbiri aday olamadı."

'BAŞKA NE YAPABİLİRDİ?'

Çölaşan, bu konuşmalardan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'herkese mavi boncuk dağıttığını' anladığını söyleyen Çölaşan, "O konuşmalardan anladım ki, Kemal Bey işin kolayını herkese mavi boncuk dağıtmakta bulmuştu. Ve haklıydı, başka ne yapabilirdi. Bir düşünün, partinin genel başkanısınız ve Türkiye'nin dört bir yanından size herkes gelip aday olmak istediğini söylüyor. Sadece onlar değil, partinin üst düzey yetkilileri tarafından istenen aday adayları da vardı. Kulisler hızla devam edip gidiyor, herkesin yolu genel başkanın odasında kesişiyordu. Kemal Bey onlara olumsuz yanıt verse, "Hayır, o arkadaş olmaz" dese kıyamet kopacak, dedikodular birbirini izleyecekti. Siz genel başkanın yerinde olsanız ne yapardınız?" ifadelerini kullandı.
Çölaşan öte yandan, CHP'nin aday belirleme sürecinde Kılıçdaroğlu'nun bu tutumunun 'sonucu değiştirmediğini' belirtti ve bazı yanlışların yapıldığını açıkladı. 

'YAPACAK BİR ŞEY YOKTU'

Çölaşan'ın konuyla ilgili yazısının devamı ise şu şekilde: 

"Peki sonuç ne oldu? En uygun adaylar mı seçildi? Bana sorarsanız hayır. Ama yapacak başka bir şey yoktu.
Yine bana sorarsanız bazı hatalar elbette oldu, yanlışlar yapıldı. Herkesin kendisini veya kendi adamını seçtirmek için çaba harcadığı o süreçte bunlar elbette olacaktı. Hiçbir listenin, hiçbir adayın herkes tarafından benimsenmesi söz konusu değildi.

'BEN SEÇSEM YİNE AYNI İSİMLERİ SEÇERDİM'

Buna karşın çok sayıda düzgün insan da aday gösterildi. Burada fazla isim vermek istemiyorum ama ben seçsem, yine aynı isimleri seçerdim. Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Aydın ve daha nice illerimizde ve ilçelerimizde dört dörtlük adaylar seçildi.

Onlar geçmişte hırsızlığa yolsuzluğa bulaşmamış, belediyeciliği iyi bilen, eserler bırakan, halkın sevgisini kazanmış olan çalışkan ve dürüst insanlar.

Daha başka ne olabilirdi?

O yüzden burada defalarca yazdım ve yazacağım. Hiçbir bilinçli, yurtsever CHP'li seçmen Türkiye'nin bu ortamında "Ben bu adayı beğenmedim, bana ters geliyor. Sandığa gidip oy kullanmayacağım" deme ve mızıkçılık etme lüksüne sahip değildir.
O seçmen kitlesinin sandığa gitmemek gibi fantezileri sadece ve sadece AKP'ye ve her gün bağırıp çağıran, sert atan, birilerine posta koyan AKP Genel Başkanı Recep Bey'e yarar.

'BU İŞİN ŞAKASI YOK'

Bu işin şakası yok sevgili okurlarım. O zaman biz de o seçmenlere şunu söylemek zorunda kalırız:

"O halde oyunu AKP'ye vermiş olursun kardeşim! Bu iş senin adayın benim adayım meselesi değil, Türkiye'nin meselesidir. İçine siniyorsa öyle yaparsın."