Daha çok eğitimci Meclis'te olmalı!

KİMİN ağzı açılsa eğitim sisteminden dert yanıp duruyor. Peki, çözüm ne? Ne yapmak gerekir? Alternatif eğitim sistemlerini nasıl devreye koymak gerekir? Eğitimde iyileştirme mi yapmak gerekir yoksa yeniden bir eğitim felsefesi mi oluşturmak gerekir? Yerel güçler devreye nasıl sokulabilir? Eğitimin düzlüğe çıkması için, bu ve bunun gibi konularda daha çok kafa yormak gerekir diye düşünüyorum.
Peki, ne yapılmalı dediğiniz zaman kimse neden somut bir proje ya da çözüm önerisi ortaya koyamıyor? O zaman eğitimdeki sorunlara eleştiri getirmeyi biliyorsak çözümünü de önceden düşünmeli ve yeni projeler ortaya koymamız gerekmez mi?

Bugün eğitim sistemi bu hale geldiyse bunun asıl suçlusu ve sorumlusu gelmiş geçmiş iktidar ve muhalefet partileri kadar eğitimciler hatta medya da değil midir? Ancak iş konuşmaya gelince kimse mangalda kül bırakmıyor. Bilen bilmeyen herkes eğitim hakkında bir şekilde konuşuyor ve yorum yapıyor…

***

Büyük umutlarla asrın projeleri olarak yapılan çalışmalardan bahsedildi. Ama elle tutulan kaç proje hayata geçirildi. Şimdi bana söyler misiniz eğitim adına bugüne kadar aklınızda kaç tane adamakıllı
proje kaldı? Fatih Projesi’ne ne oldu? Ya ballandırılarak anlatılan 4+4+4 projesi? Peki ya sınavlar? Uluslararası eğitim değerlendirmelerindeki yerimiz nerde? Hangi birisine el atıldıysa maalesef elde
kaldı. Çünkü popülizm adına yapılan her uygulamadan uzun vadede sonuç almak mümkün olmuyor.

Bakın, 95 yılda Türkiye’de tam 76 Milli Eğitim Bakanı değişmiş… Ve Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda mühendisinden tutun, askeri, hukukçusu, ekonomisti, iletişimcisine kadar birçok meslekten kişi oturmuş. Hakkını teslim etmek gerekir çok iyi işler çıkaran Bakanlar da oldu. Ama ismi lazım değil eğitimci olmayan bazı Milli Eğitim Bakanları ise, eğitimi ve işleyişi görevleri sırasında öğrendiler.

Şimdi diyeceksiniz ki Bakan’ın “mesleği bu kadar önemli mi?” Tabii ki önemlidir. Bakan, eğitimin lideridir ve yön vericisidir. Sadece Bakan değil ekibi de çok önemlidir! Bu nedenle eğitimi bilen eğitimin içinden gelen bir Bakanın ve kadronun eğitimi yönetmesi çok daha farklı olacaktır. Geçmişteki örneklere baktığınız zaman ne demek istediğim daha iyi anlaşılmış olur. Tabii ki her Bakan iyi izler bırakmak için mücadele eder ama her işi olduğu gibi eğitimi de ehil kişilere bırakmak gerekir. Hasan Ali Yücel, Avni Akyol gibi eğitim kökenli Bakanların icraatları daha köklü, eğitimin ve ülkenin geleceğine daha yön vericiydi.

Önümüzde bir genel seçim var. Eğitim bürokratlarından ve üniversitelerden birçok kişi milletvekilliği için istifa etti. Umarım, eğitimde işi bilen bilimsel ve çağdaş eğitimi yeniden kurgulayacak birçok kişi adaylaştırılır. Böylece, Meclis’te iktidar ve muhalefet saflarında yeni projelerle eğitimin seyrini ve doğal olarak ülkenin geleceğini kurtaracak çalışmalara yer verirler.

Önceki ve Sonraki Yazılar