Açık söylemek gerekirse, final maçı öncesi hemen herkes "Şampiyonluk kutlamaları Galatasaray'ı hem yordu hem de motivasyon kaybına neden oldu" görüşünde birleşiyor bu nedenlede kupanın favorisi olarak biraz da ev sahibi konumundan dolayı Bursaspor'u gösteriyordu.

Nitekim Bursaspor beklenildiği gibi istekli, tempolu, baskılı başladı maça. Pozisyonlar buldu, Sinan kurtardı, direklere takıldılar ama bir penaltı golüyle 1-0 öne geçtiler. Galatasaraylı oyuncuların gereğinden fazla sinirli, gergin olmaları maçın tamamen Bursaspor'un kontrolüne geçmesine neden oldu. Buna rağmen Galatasaray devre biterken Burak'ın golüyle beraberliği yakaladı. Melo'nun daha 1.dakikada sarı kart görmesi, Sabri ile Melo'nun saha içinde kapışmaları birbirlerini tartaklamaları, Galatasaray'ın maçtan iyice kopmasına neden oldu. Neyse ki, devre imdatlarına yetişti!

İkinci yarının hemen başında 49. dakikada Galatasaray yine Burak ile 2-1 öne geçti. Doğal olarak bu gol Galatasaray'ın oyunda kontrolü ele geçirmesine yetti. Ancak Bursaspor ataklarıda iyice yoğunlaştı ve tehlikeli olmaya başladı. Nitekim 58. dakikada Bursaspor Volkan Şen ile beraberlik golünü buldu. Şunu da ekleyelim; Bursaspor'un golünün başlangıcı ise çok açık bir ofsayttı. 60. dakikada ise Galatasaray yine Burak'la bir gol daha buldu ve 3-2 öne geçti. Sonrasında arayışlar iki takımada gol getirmedi.

Böylece Galatasaray lig şampiyonluğundan sonra, Türkiye Kupasını da kazaranarak sezonu çifte kupa ile kapatmış oldu. Bursaspor gibi güçlü üstelik ev sahibi konumundaki Bursaspor'un elinden kupayı almanın büyük bir başarı olduğunu söylemek lazım. Bunca olumsuzluklara rağmen Galatasaray'ın mevsimi çifte kupa ile kapatması hakikaten alkışlanacak bir durumdur.

​