'Bana bile darbeci dediler!'

Anayasa Mahkemesi’nin sabık başkanı Haşim Bey, hüzünlü ve kırgın yüz ifadesiyle sitem ediyordu. “Bana darbeci dediler” diyordu. Bunu hiç hak etmediğini söylüyordu. “Zamanında ben AKP’yi kapatılmaktan kurtardım” demeye getiriyordu...
Haklıdır.

Zamanında AKP “gerici faaliyetlerin odağı” olduğu gerekçesiyle suçlu bulunmuştu ama kapatılma cezası yerine bir sefere mahsus olarak hazine yardımının kesilmesine dair ceza yeterli görülmüştü. Zaten AKP o kesilen parayı başka yerlerden gani gani çıkardı. Allah bereket versin!
O gün AKP’yi sembolik bir para cezasıyla kurtaran Haşim Bey, şimdi, “Bana bile darbeci dediler” sitemiyle Anayasa Mahkemesi’nden istifasını sunuyor. Ya Haşim Bey... İşte böyle... Her canlı bir gün darbeciliği tadacaktır...

***


Türkiye’de yargı müessesesinin hiçbir ciddiyeti yoktur. Bizim gibiler için zaten hiçbir dönemde ‘adalet’ diye bir kavramdan söz edilemezdi de, bu düzenin kendi içinde zevahiri kurtaracak kadar bile dengeden söz edebilmek mümkün değil artık.
“Darbe yapacaklar” diye önce asker-sivil bürokratlar alındı, bir sürü uyduruk deliller yaratılarak Ergenekon adı altında büyük bir tasfiye harekatı yürütüldü; sonra onları tasfiye eden teşkilat hakkında “Darbe yapacaklar” diye
‘paralel’ operasyonları başladı.
Saf değiştirmeler, entrikalar, ayak oyunları, insan pazarları bütün bu sürece damgasını
vuruyor...
Dün Fethullahçı polis şefleriyle enseye tokat olan adam, bugün AKP’nin yargıdaki gözdesi haline geliyor. İktidara çalışanlar mükafatlandırılıyor, diğerleri ıskartaya çıkartılıyor...
Haşim Bey dün yaptığı istifa açıklamasında, yargıdaki çürümeden bahsetti ya, biz ona Dallaslaşma diyelim, daha doğru bir tabir olur.
İktidar Dallaslaşıyor, kimin eli kimin
cebine girmiş, belli değil...

***

Tabii bu arada Yargıtay’ın başına getirilen arkadaşın zamanında AKBİL davasında beraat kararı çıkaran hakim olduğunu belirtmek isterim. Tesadüftür tabii!..
Bu AKBİL davasına bulaşan herkes ihya edildi, farkında mısınız?
Misal, vatandaşa küfür etmesiyle meşhur olan yakışıklı vali Hüseyin Avni Coş, şu an cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsurun bir numaralı şüpheli olduğu AKBİL yolsuzluk soruşturmasında müfettişti. Soruşturma dosyalarını kapattı ve hızlı yükselişi başladı...
Bu da tesadüftür...

***

Vallahi ne diyeyim, çok acayip bir dönemden geçiyoruz. MİT ayrı muamma, Milli Eğitim’de gericilik kurumsallaşmış... Hangi üst düzey makama kimin tarikatından adam getirildi, zamanında iktidara hangi kıyağı oldu, Fethullahçı örgütlenmeden mi koptu da geldi, onları takip eder hale geldik. Adamların tiplerine baksan, meymenet yok. Duruşları acayip...
Hani hep darbe darbe deyip duruyorlar ya, darbe hiçbir işi çözemez. Bütün kurumlar açık bir gerici işgal altındadır. Bir güç odağından diğerine kayabilme karakter-sizliğ-ine sahip bir güruh bürokrasiyi oluşturmaktadır. Bunları
bir ‘darbe’ temizleyemez.
Bu yüzden bu memlekete bir devrim gerek...

Önceki ve Sonraki Yazılar