MHP'nin RTÜK sınavı!

AKP iktidarının güdümündeki RTÜK 13 yıldır bir sansür kurulu olarak görev yaptı. AKP’nin toplumu dönüştürme misyonunu RTÜK üzerinden eksiksiz yerine getirdi.12 Eylül’ün yasakçı, kafası bu kurumda hortlatıldı.

Kurul’un AKP’li üyeleri iktidarın İslamcı, muhafazakar, tutucu, baskıcı yapısını kararlara yansıtarak evrensel yayıncılık ilkelerini, basın ve ifade özgürlüğünü, halkın haber alma, gerçeği öğrenme hakkını hiçe saydılar.

Hukukun arkasından dolandılar. Trajikomik yayın yasakları getirirken, Erdoğan ve AKP’ye muhalif kanalları cezalandırma yoluna gittiler. Talimatla iş yapıp, anlaşılmaz kararlara imza attılar.

Onlardan biri de Piyanist filmine verilen cezaydı. Wladyslaw Szpilman’ın otobiyografisinden uyarlanan Piyanist filmi, gerçek bir yaşam öyküsünü anlatıyordu. 1939 yılında İkinci Dünya Savaşı yıllarında geçen bu dramatik öykü, Polonya’nın en yetenekli piyanistlerinden biri olan Szpilman ve ailesinin Nazi işgalinden sonra kâbusa dönen yaşamlarını konu alıyordu.

“Piyanist” bir Roman Polanski filmiydi. 2002’de çekilen yapıt en iyi yönetmen ve erkek oyuncu Oscar’ını almış, aynı yıl Cannes Film Festivali Büyük Ödülüne değer bulunmuştu.

O filmi oynatan kanala Başkan Davut Dursun ve AKP’li üyelerin oylarıyla ceza kesilmişti.

Aynı üyeler nedense “iki eşini öldüren” adamı hem de gündüz saatinde programına çıkartan Seda Sayan’ için “ceza” öngörmemiş, bir adım da ileri giderek “Bunda ihlal yok” diye görüş beyan etmişti!

CHP kontenjanından seçilen üyeler Ali Öztunç, Süleyman Demirkan, MHP’den Esat Çıplak ve HDP’li Ahmet Yıldırım bu yasağa “hayır” demişlerdi.

***

Kamusal görev yapan Üst Kurul’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna hakaret edilmesine göz yumulabilir mi? Evet ne yazık ki yumulabildi! RTÜK’ün AKP’li üyeleri bunu da yapabildiler!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Kanal A’da, “Resmi Tarihten Gerçek Tarihe” adlı programda Atatürk, İsmet İnönü, dönemin CHP yönetimine hakaret edildiği gerekçesi ile RTÜK’e yazılı başvuru yaptı.

Ali Öztunç ile Süleyman Demirkan programın “yayın ilkelerini ihlal ettiğini” savundular. AKP’li üyeler karar çıkmasını önlediler. Atatürk’e yönelik iftira ve hakaret 5 AKP’li üyenin direnmesi sonucu yaptırımsız bırakıldı.

Ve öyle bir şey oldu ki şaşar kalırsınız! Kanal yöneticilerinin başvurusu üzerine Başkan Dursun Öztunç ve Demirkan’ın üyeliğinin düşmesi için girişimde bulunacak kadar gözünü karartabildi!

O karara da CHP’den seçilen Ali Öztunç, Süleyman Demirkan, MHP’den Esat Çıplak ve HDP’den Ahmet Yıldırım birlikte tepki koymuşlardı.

***

CHP, MHP ve HDP’den seçilen üyeler başkaca dayatmalarda da ortak hareket ederek, AKP’nin yasa tanımayan sansürcü kafasına karşı omuz omuza mücadele verdiler.

TRT’nin seçim döneminde partiler arasındaki eşitlik ilkesini yok sayarak Erdoğan ve AKP ile ilgili haberlere ve faaliyetlere yoğun bir şekilde yer vermesine itiraz yine o üyelerden geldi.

Taksim Gezi Parkı protestoları sürecinde ve devamında başta HALK TV olmak üzere birçok muhalif medya yayın organı soyut ve genel ifadeler nedeniyle yaptırıma maruz bırakıldı.

Aynı şekilde 17 Aralık “Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonları” kapsamında şüpheli görülen birçok kişinin gözaltına alınmasına dair haberlere yer veren, Bilal Erdoğan’ın adını geçiren yayın kuruluşlarının üzerine gidildi, göz açtırılmadı.

AKP’li üyeler yasaklar yağdırıyor; CHP, MHP ve HDP’den seçilen üyeler engel olmaya çalışıyorlardı.

Teoman’ın “Tek Başına Dans”, Hadise’nin "Melek", Demir Demirkan’ın “Aşktan Öte”; Rihanna ve Shakira kliplerindeki dans görüntülerine AKP’li üyeler art ardına cezalar kesiyor, muhalefet üyeleri yan yana kavga veriyorlardı .

AKP’nin tartışmalı kararları ve muhalefetin ortak mücadelesini ortaya koyan liste hayli uzun...

***

Gelelim bugüne...7 Haziran seçimlerinin ardından RTÜK’de üye yapısı değişti. AKP azınlığa düştü, muhalefet çoğunluğu elde etti. AKP 4, CHP 2, MHP 2 ve HDP 1 üyeye sahip oldu.

Bugün RTÜK Başkanı seçimi yapılıyor. AKP’den İlhan Yerlikaya, CHP’den Ali Öztunç, MHP’den Esat Çıplak başkan adayı. MHP’li üye tıpkı Meclis Başkanlığı’nda olduğu gibi bu seçimde de anahtar konumda.

Ali Öztunç dönüşümlü başkanlık formülünü gündeme getirdi. Bir yıl CHP bir yıl MHP’den bir ismin başkanlık yapmasını önerdi. Öztunç’u yakından tanırım. İlkeli, dürüst, saygın bir mesleki geçmişten geliyor. Televizyon haberciliği deneyimi de var.

Öztunç, RTÜK üyeliği boyunca (Süleyman Demirkan ile birlikte) kısıtlamalara geçit vermeyen, özgürlükler ve hukuktan yana duruşu ile AKP’nin korkulu rüyası oldu.

Öztunç’un “dönüşümlü başkanlık” önerisi de yerindedir...

MHP bu öneriye ne diyor? Meclis Başkanlığı seçimindeki gibi RTÜK’te HDP’yi bahane edip Kılıçdaroğlu’nun deyimi ile AKP’ye koltuk değneği mi olacak? Ya da gereğini yapıp muhalefetten bir ismin başkanlığına vize vererek RTÜK’te 13 yıllık saltanatı yıkmayı mı seçecek?

***

RTÜK’ün muhalif üyelerinin birkaç yıllık icraatı ortada. Pek çok karara muhalefet partileri CHP, MHP ve HDP’den seçilen üyeler birlikte mukavemet ettiler, tavır aldılar. AKP’nin çarpık, yasakçı dayatmalarına yönelik muhalefet bloğu oluşturarak, ortak mücadele verdiler.

Esat Çıplak, Arif Fırtına ya da MHP yönetimi bu kararları yok mu sayacak? İlkesel duruşunu bir kenara bırakıp AKP’li bir üyeyi başkan seçtirip, sansürcü anlayışın devamından yana tutum mu alacak?

Kararlara katılarak, AKP’nin baskılarına boyun eğip, ülkenin kurucu babalarına hakarete sessiz kalanları iktidarda tutmaya devam mı edecek? Pazarlığa girip, AKP’lilerin oyu ile koltuğu kapıp, erke teslim mi olacak?

“MHP Meclis Başkanlığı seçiminde koltuğu AKP’ye hediye eden bir yol benimsedi. RTÜK’te karşılığını görebilir mi?” sorusu da akla gelmiyor değil...

RTÜK Başkanlığı seçiminde bugün, kilitlenme olursa haftaya MHP önemli bir sınavdan daha geçecek. Bu seçimde de benzer bir tutum sergiler, AKP’ye hayat öpücüğünü verirse seçmen sandık önüne konulduğunda MHP’ye “payanda siyasetinin” hesabını mutlaka soracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar