4. Sanayi Devrimi'ni borçla mı yapacağız?

   Davos Zirvesi’yle birlikte daha çok konuşulmaya başlanan 4. Sanayi Devrimi, son ayların popüler konusu... Yapay zeka, robotlar, eşyaların interneti gibi kavramların belirlediği bu devrim, Türkiye’de de sıkça tartışılır oldu. Diğer üç devrimi kaçırdık, bunu yakalama derdindeyiz ama neden yakalamayacağımızı bir sonraki yazımda verilerle anlatmak istiyorum. Bugün kısa bir giriş yapalım isterseniz...     Gelişmenin, ilerlemenin, icat yapmanın iki ana unsuru var. Biri beyin, diğeri para... Bugün parayı konuşalım.     Malum, artık ülke ekonomilerine özel sektör yön veriyor. Ancak Türkiye’de özel sektörün özellikle de KOBİ’lerin içinde bulunduğu durum pek parlak değil, borçluluk oranları gittikçe artıyor.     Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun açıkladığı son verilere göre, şubat ayında bankaların brüt takipteki alacakları yüzde 33.5 artarak 51 milyar lira oldu. Takipteki alacakların nakdi kredilere oranı da yüzde 3.26’ya yükseldi. Oysa bu oran, bir önceki yılın aynı döneminde yüzde 2.88 seviyesindeydi. Son yedi aydır takipteki kredi oranlarının yükseldiğini de belirtelim. Takipteki krediler önemli bir bölümü KOBİ’lere ait...    Bir başka veriye bakalım. KOBİ’ler çarkı döndürmek için sürekli borçlanıyor. Türk bankacılık sektörünün kullandırdığı toplam kredilerin yüzde 26’sı KOBİ’lere ait ve bu oran sürekli büyüyor.    Bloomberg Intelligence analisti Tomasz Noetzel, Ocak ayında KOBİ’lerin kullandığı 132 milyar dolarlık kredinin toplam kredilerin yüzde 26’sına ulaştığını söylüyor. Noetzel’in dikkat çektiği bir başka sorun daha var, KOBİ kredilerinde sorunlu kredi oranlarının çok daha fazla artması. 2015 yılında toplam krediler içinde sorunlu kredilerin oranı yüzde 30 büyürken, KOBİ’lerin kullandığı kredilerde bu oran yüzde 41 oldu.    Bu sinyaller, yabancı analistler tarafından yakından izleniyor. Dünya devi Bank of America Merrill Lynch ve Commerzbank, Türkiye’de şirketlerin borçlarını daha zor geri ödemeye başladıklarını açıklamışlardı.     Finansal zorluğa işaret eden bir başka alan ise karşılıksız çekler. Özel sektörü, uzunca bir zamandır bu sorunla uğraşıyor. Hatta Türkiye’deki hapishane kapasitesinin karşılıksız çek nedeniyle ceza alanlara yetmeyeceğini iş dünyası örgütleri söylüyor. 2015’in son aylarında uygulamaya konan kare kodlu çekler, bu sorunu biraz azaltmış olsa da karşılıksız çek oranları istenen seviyede düşmüyor.       Şirketler, rutin işlerini bile borçla yaparken hatta bu borçları çeviremez hale gelmişken büyük bütçeler gerektiren Ar-Ge yatırımlarını nasıl yapıp 4. Sanayi Devrimi sürecine girecekler? Bu durum, toplu iflaslar olacak anlamına gelmiyor ama yeni yatırım, yeni istihdam gibi gelişmelerin önünü tıkayacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar