Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Uşak olmak

İslam coğrafyasında tüm belaların nedeni Suudi Arabistan ve onun sapkın Vahabi mezhebidir.
Köşe yazılarımda, televizyon programlarımda, konferanslarda ve Twitter hesabımda Suudiler ile ilgili çok şey anlattım ve anlatıyorum.
Az bile.
26 Ekim 2015'te Suudi bir prens Beyrut Havaalanı’nda milyonlarca uyarıcı Captagon haplarıyla yakalandı. Geçen süre içinde prensin kurtarılması için her türlü yola başvuran Suudiler  sonuç alamayınca bildik pis oyunlarına başladılar.
Önce IŞİD ve Nusra'ya karşı daha iyi savaşsın diye Lübnan ordusuna sözünü verdikleri 3 milyar dolarlık yardımı iptal ettiler.
Peşinden Lübnan'da bulunan ya da Lübnan'a gitmeyi planlayan Suudi vatandaşlara 'Gitmeyin' denildi.
Suudi'nin kuyruğuna takılan Körfez ülkeleri benzer bir karar aldılar.
Bu da yetmedi Suudi Arabistan ve yandaşı 5 ülke ( Bahreyn, BAE, Kuveyt, Katar ve Umman) Hizbullah'ı terör örgütü ilan ettiler.
Bu da yetmedi Arap Birliği Örgütü’nü acil toplantıya çağıran Suudiler dağıttıkları milyarlarca dolarla Arap ülkelerinin desteğini aldılar.
Cezayir, Irak ve Lübnan karara karşı çıktı.
Peki, Hizbullah terörist mi?
Hizbullah siyasi bir parti olarak Lübnan parlamentosunda vekilleri var ve hükümette ortak.
Hizbullah kurulduğu 1980'li yıllardan bu yana Lübnan içinde ya da dünyanın hiç bir yerinde hiçbir terör saldırısında bulunmadı.
Hizbullah yalnız ve yalnız İsrail'e karşı savaşıyor.
Temmuz 2006'da Lübnan'a saldıran İsrail'i yenilgiye uğratan Hizbullah ve onun lideri Nasrallah Türkiye dâhil tüm İslam âleminde kahraman olmuştu.
Hiç kimse onun için ' Bu adam Şii'dir' dememişti.
Hele terörist hiç.
Ama Suudi Arabistan, Ürdün ve Mübarek yönetiminde Mısır ona çok kızmıştı.
'Arap Baharı' ile birlikte Hizbullah  Esad'a sahip çıkınca kızanları çok oldu.
'Alevi Esad'ı devirmek isteyen türlü türlü Sünni ülke ve güçler.
Suudilerin son kararı işte böyle bir sürecin sonucu.
Adamlar canı sıkılıyor  'IŞİD'e karşı Sünni İttifak' kuruyor.
İyi de IŞİD, Nusra ve benzeri ruh hastası tüm terör örgütlerini kuran siz ve sizin müttefikleriniz değil mi?
Hadi tüm bunları unutalım.
Tek amacı Lübnan ve Filistin topraklarını işgal eden İsrail'e karşı  mücadele etmek olan Hizbullah'a savaş ilan eden Suudi'ler her nedense İsrail'e hiç bir laf etmiyorlar.
Oysa bir 'Arap ve Müslüman'  ülke olarak Suudi Arabistan'ın tek derdi İsrail olmalıydı.
Hadi bundan da vazgeçtik.
İran'ın olası nükleer silahlarını bahane ederek bu ülke ile uğraşan Suudi'ler  İsrail'in elindeki yüzlerce nükleer, kimyasal ve biyolojik bombaları görmemezlikten  geliyorlar.
Oysa bu bombalar Kutsal Mekke dâhil her tarafı yok etmeye programlanmıştır.
Suudilerin her yerde, her konuda ve her alanda sicilleri çok kötü.
Vahabi Suudi yönetimi ilkel, çağ dışı, bağnaz, geri kalmış ve İslam düşmanı bir ailedir.
1979'de İran'da devrim olunca Suudi'ler Saddam'ı kandırarak bu ülkeye saldırttılar.
Onlara göre bu ülke 'Arap düşmanı Farisi ve Sünni düşmanı Şii'.
Yok edilmesi için yeterli bir neden!
Alevi Esad'ın  ülkesi de bunun için hedef seçildi.
Suudi Arabistan ve müttefikleri tarafından.
Lafı uzatmanın bir anlamı yok.
Suudiler başta Suriye olmak üzere bu coğrafyada barış, dostluk ve istikrar istemez ve istemeyeceklerdir.
Suudiler Vahabi mezhebinin gereği olarak bu coğrafyada daha fazla kan aksın ve insanlar daha derin acı çeksin diye  her türlü iğrenç oyunun içindeler.
Şii lider El-Nimr'i idam etmesi, İran ile ilişkileri kesmesi ve şimdi Hizbullah'a savaş ilan etmesi.
Suudilerin amacı Lübnan'da iç savaş çıkarmaktır.
Onlara göre Lübnan iç savaşı ile meşgul olan Hizbullah Esad'a yardım edemez.
Suudi'ler Hizbullah'ı daha da sıkıştırmak için İsrail ile görüşmelere başladı.
Yakında İsrail Lübnan'a saldırabilir.
Suriye'de ateşkesi sağlayan ABD ve Rusya Suudilerin aptalca maceralarına ne der henüz belli değil ama Kral Selman'ın en büyük umudu AKP yönetiminde Ankara.
Tıpkı bir zamanlar Saddam yönetimindeki Bağdat'a umut bağladığı gibi.
Selman'ı mutlu etmek için Alevi Esad ve ona destek veren Şii İran, Irak ve Hizbullah'a mezhepsel söylemlerle yüklenen Ankara bakalım bundan sonraki süreçte ne yapacak?
Merak ediyorum Tahran'da bulunan  Başbakan Davutoğlu İranlı liderlere acaba neler anlatıyor?
Örneğin Selman ile 'stratejik müttefik, dost ve kardeş' olmanın nasıl bir şey olduğunu.
Örneğin bunun Türkiye için siyasi, ideolojik ve parasal  getiri ve götürüsünü.

Önceki ve Sonraki Yazılar