Büyük madenci grevinden dersler

1984 yılında, ‘Demir Lady’ Thacher’ın otoriter yönetimi altında İngiltere, bugün Türkiye’de tanık olduğumuz gibi, hızla gericileşirken beklenmeyen bir grev tüm dengeleri alt üst etti. Sadece İngiltere’de değil, bütün dünyada solukların tutulduğu ve büyük dayanışma kampanyalarının düzenlendiği bu grev sırasında, hiç kimsenin beklemediği ve hiç hesapta olmayan bir gelişme daha yaşandı.

Londra’nın LGBT bireyleri madencilere destek olmak üzere, yardım kampanyasına giriştiler!

Bu durum her iki taraf için de alışıldık veya talep edilen bir durum değildi, elbette. Çünkü, LGBT bireyleri kendi cinsel kimlikleri dışında dünyaya kapalıdır. İşçi sınıfı da aşağı yukarı aynı durumdadır. Emek mücadelesinde dayanışma söz konusu ise, öncelikle ve hatta neredeyse sadece farklı iş kollarındaki emekçiler akla gelir. Arada sesi çıkan, birkaç sanatçı, bilimci veya aydın da, gazetelerde yayınlanacak fotoğrafların ‘süsüdür’ neredeyse.

Bu kez öyle olmadı. LGBT içindeki en genç üye Mark önce kendi çevresini, sonra da madencileri ikna etmek için uzun bir uğraş verir. Hem madenciler ve hem de LGBT bireyleri ‘ortak hedef’ konusunda isteksizdirler. Dahası, karşılıklı önyargılar sonunda zaferin elde edilebileceği bir ortak mücadeleyi engellemektedir.

Neyse ki, kadınlar var! Madenci kadınları da LGBT çevresinin yardım kampanyası düzenlemesine ve dayanışmalarını açıkça deklare etmelerine aracı olur. Sonunda görülür ki, birleşen halk hiçbir zaman yenilmez.


Önceki ve Sonraki Yazılar