Selvi: Akşener'in iki kişiyle kavgası var

Selvi: Akşener'in iki kişiyle kavgası var

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, İYİ Parti'nin geri dönüşünü yazdı.

Abdulkadir Selvi, bugünkü "İyi Parti kongresinde ne oldu?" başlıklı yazısında, kongreden detayları paylaştı. Selvi, "Akşener’in iki kişiyle kavgası var. Biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, diğeri ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile. " ifadelerini kullandı. 

Selvi'nin yazısı şöyle:

İYİ Parti’yi Akşener kurdu. İYİ Parti de Akşener’i kurtardı.

Meral Akşener istifa etmişti, İYİ Partililer getirdiler. Akşener’i ortak aday olarak yeniden seçtiler. Partiyi istediği kadrolarla yönetmesi için blok liste çıkarma yetkisini verip listesine oy verdiler. Böylece Akşener’e, dikensiz gül bahçesi gibi bir parti teslim ettiler. Akşener, kongreden partiyi kurduğu günden dahi daha da güçlenerek çıktı. Eğer istifa manevrası bir taktikse, Akşener usta bir manevra yapmış oldu. Böylece partide tüm ipleri ele geçirdi.

Akşener, İYİ Parti’nin kuruluşunda partiyi istediği gibi dizayn edememişti. Çünkü MHP’de birlikte mücadele verdiği isimler vardı. “Diyet borcu ödedim” demişti. Dünkü kongre ile bu defter kapandı. Akşener hem daha güçlü bir şekilde döndü, hem de artık bir mazereti kalmadı. Peki, İYİ Parti aynı şekilde güçlendi mi? Seçimlerden önceki heyecan ve daha önceki kongrelerinin yapıldığı 10 Aralık ve 1 Nisan’daki havadan eser yoktu. İYİ Parti demek Akşener demek ama 1123 delegenin katıldığı kongrede Akşener’e, 881 oy çıktı. Akşener’e oy vermeyen 242 delege, bir sinyal verdi.Akşener’in gelgitlerinin yaşandığı süreçte İYİ Parti’de dağılma kaygısı yaşandığı için kongrenin teması ”Daha yeni başlıyoruz” olarak seçilmişti. Meral Akşener’de, Demirel’in partisinin başına döndüğünde söylediği gibi ”Nerede kalmıştık” dedi. Konuşmasında neden istifa ettiğini açıklama gereği duydu.
“50 yıllık partiler kadar oy almamıza rağmen, iddiamızla sınanmayı esas aldık, sorumluluğu üstlenerek çekildik” dedi. Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçiminde çıtayı çok yukarıya koymuş, ikinci tura kalacağına inanmıştı. Ancak sonuncu olarak partisinin gerisinde kaldı. Ağır bir hezimet yaşadı. Yüzde 20’leri aşması beklenen partinin yüzde 10’u aşmakta zorlanması ise işin tuzu biberi oldu. Afyon kampında eleştirilerin hedefi olunca, istifa restini çekmişti. Kurultay’da bunu, ”Kendi partimde ihtilaf konusu olmaktansa noktayı koyarım dedim. Çekildim” diye anlattı.

Akşener geri dönüşünü ise, “Kararınıza teslim oldum. İradenize boyun eğdim. Gel dediniz, geldim” sözleriyle anlattı.

MHP’DEN AYRILANLARA MESAJ

Akşener’i dikkatli bir şekilde dinledim. Akşener’in konuşmasında gözü hala MHP’de olanlara yönelik önemli mesajlar vardı. Meclis’in açılışında İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz’ın Bahçeli’nin elini öpmesi, Genel Başkan yardımcıları Koray Aydın ile Müsavat Dervişoğlu’nun Bahçeli’nin elini sıkmaları Akşener’i rahatsız etmişti. Bu hem liderliğinin sarsılması hem de MHP’ye karşı kurduğu partinin yara alması demekti. Akşener de ”Ben siyasi nezaketi iyi bilirim. Ancak bu yapılan siyasi nezaket değildir. Partimize FETÖ’cü, ipsiz sapsız diyen, hatta genel başkanın namusuna kadar laf edenlere böyle hürmet göstermek siyasi nezaket değildir” diyerek tepki göstermişti. MHP tarafından yargıya taşınan bu sözleri, İYİ Parti’de birilerine kapıyı göstermek olarak yorumlanmıştı.

Akşener, tavrını sürdürdü. “Bunlar öyle insanlar ki, uzattığın eli dahi bir gün sonra fitneye dönüştürmeye kalkacak kadar izansızlar. İlkeye sadakatin olmadığı yerde kişiye itaat olmaz düsturuyla duruşumuzu kimselere meze ettirmeyiz” dedi.

“İYİ Parti bir aktarma istasyonu değildir. İYİ Parti, emanet kabulcüsü hiç değildir. Bir hışımla evden çıkıp sonra da köşe başından kapıyı gözleyenler, pişmanlar değiliz” diyerek duruşunu korudu.

MHP İLE SİYASİ KAN DAVASI

Akşener’in iki kişiyle kavgası var. Biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’la, diğeri ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile. Seçimlerde Erdoğan’a karşı yıpratıcı bir kampanya yürüttü. Sonuç ortada. Belli ki seçim sonuçlarından ders almamış. MHP ve Bahçeli hakkında öyle laflar etti ki kavga çıkarır. MHP ile İYİ Parti arasındaki siyasi kan davası bitmez.