Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Unutursan kazığı yersin

100 yıl önce bugünlerde yani 16 Mayıs 1916'da İngiliz Sykes ve Fransız Bicot çok önemli bir anlaşmaya imza attılar.

Rus imparatorluğu anlaşmanın içeriğini biliyordu.

Anlaşmaya göre İngiltere ve Fransa Osmanlı denetiminde olan Ortadoğu topraklarını paylaşıyor.

Anlaşma görüşmeleri Aralık 1915'te başlamıştı.

Öncesinde İngiltere, Fransa ve Rusya'nın dolaylı-dolaysız rol oynadığı Ermeni Tehcir sorunu yaşanmıştı.

Çanakkale az öncesindeydi.

6 Mayıs 1916'da Şam Valisi İttihatçı Cemal Paşa Suriye ve Lübnan aydınlarını darağaçlarında sallandırdı.

Namı-değer Lawrence ve Bayan Bell full-time çalışıyordu.

Maniki Dünya kitabımda özetle anlattım.

Bell ve Lawrence paylaşılacak bölgenin haritalarını çiziyorlardı.

Lawrence ve Bell Arap aşiretlerini Osmanlıya karşı ayaklandırmak için son hazırlıkları tamamlamışlardı.

Bol miktarda işbirlikçi bulmuşlardı.

Suud, Haşimi ve diğerleri.

9 Haziran 1916'da  ayaklanma Mekke'den başlatıldı ve Osmanlı bir yıl içinde bölgeden atıldı.

1917 Ekim Devrimi sonrasında Lenin İngiltere ve Fransa'nın  gizli anlaşmalarını deşifre etti ve kurtuluş savaşını başlatan Atatürk'e destek verdi.

İngiltere ve Fransa El-Suud, El-Hişim, El-Sani, El-Halife, El-Nehyan, El-Sabah ve diğer el ve ayaklarla bölgeyi yönetmeye başladı.

Fransa ve İngiltere Sykes-Bicot'dan bir yıl sonra dünyanın her tarafında yaşayan Yahudilere 'Gelin size Filistin'i verelim' dedi.

1945'te ABD Başkanı Roosevelt Suudi Kralı Abdülaziz ve Mısır Kralı Faruk ile bu konuda anlaştı.

1947'de İsrail devleti kuruldu.

Sonrasında bu coğrafya hiç durulmadı.

Sürekli kan, gözyaşı ve acı yaşadı.

Etnik, dinsel ve mezhepsel nedenlerle.

Suudi'ler bunun için milyarlarca dolar harcadı.

Tıpkı şimdi olduğu gibi. Tek farkla.

'Arap Baharı' öncesine kadar Türkiye bu oyunun dışındaydı.

Atatürk 'Yurtta sulh Cihan'da sulh' demişti.

AKP dinlemedi ve 'Cihan'da savaş Yurtta savaş' dedi.

Bunun için Osmanlıya kazık atan Suudilerle birlik oldu.

Yalnız Suudi'ler değil Ürdün ve Körfez ülkelerinin  kral, emir ve  şeyhleriyle de.

El ve ayaklar. Sonuç ortada.

Coğrafyamız 100 yıl öncesine geri götürüldü.

Dijital çağ farkıyla.

Sykes-Bicot'nun 100 yıl önce planladığı coğrafyamız 'Arap Baharı'yla bir 200 yıl sonrasına taşındı.

Aynı 'El'ler sayesinde.

Artı El-Erdoğan.

100 yıl önce Sykes-Bicot İsrail için yapıldı 100 yıl sonra yine HERKES İsrail için çalışıyor.

Hem de 'en hakiki' İslam adına! Devletler, hükumetler, krallar, emirler, şeyhler, başkanlar, örgütler, dernekler ve bilumum şekil ve şemalar.

Bakmayın siz 'İsrail, Siyonizm ve Yahudi' karşıtı söylemlerine.

Hepsi palavracı.

Hepsi İsrail'in hizmetinde.

Dolaylı-dolaysız.

Bilerek- bilmeyerek.

Abdestli-abdestsiz.

Ne demişti İsrail'in ilk Cumhurbaşkanı Ben Gorion?

Hem de 1957'de İstanbul'a gizlice gelip Menderes ile görüşmeden önce.

'Irak, Suriye ve Mısır dağıtılmadan İsrail rahat edemez'.


Nil'den Fırat'a kadar.

Şimdi olduğu gibi AKP yönetiminde Ankara'nın yardımıyla.

AKP olmasaydı bu coğrafya asla ve asla bu hale gelmezdi.

AKP olmasaydı Irak, Suriye ve Mısır bu şekilde perişan edilemezdi.

Yemen, Libya, Lübnan ve diğerleri bonus.

AKP olmasaydı bu coğrafya asla ve asla IŞİD ve NUSRA gibi ruh hastası örgütleri tanımayacaktı.

AKP olmasaydı bu coğrafyanın kral, emir ve şeyhleri hiç bir şey yapamazdı.

100 yıl önce Osmanlıya ayaklanan ve Türklerden nefret eden  'El'ler 100 yıl sonra Osmanlı mirasçısı El-Erdoğan'la birlikte yeni bir Sykes-Bicot peşindeler.

Moral sponsor: El-Netenyahu.

Ben Gorion'un torunu.

Hikâyenin adı: 'Arap Baharı'.

Hem de en kanlısından.

İslam Siyonist Yahudi İsrail'in hizmetinde
.

Beraber çamurlandık yağmurlarda!

Beraber yedik kazıkları.

Önceki ve Sonraki Yazılar