Avukat Oya Tekin, YURT yazarlar ailesine katıldı. İlk yazısını, cinsiyet eşitsizliği üzerine kaleme alan Tekin, “24 Haziran’da vereceğimiz oyla cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırma fırsatına sahibiz” dedi.

Oya Tekin, ‘Cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak fırsata sahibiz!’ başlıklı yazısında, dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar ve kız çocuklarının, toplumsal cinsiyet eşitliğinde pek çok ülkede geri plana atıldığını, sağlıktan eğitime, günlük yaşamdan emek üretimine kadar pek çok alanda yok sayıldığını belirtti.

“Öyle ki, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin had safhada olduğu kimi ülkelerde, sağlık hizmetleri ve yeterli beslenmeden mahrum bırakılan kız çocukları, ölüme mahkûm ediliyor. Eğitimde de durum farklı değil” diyen Tekin, şunları yazdı:

“Gelişmekte olan ülkelerin üçte biri okullaşmada kız erkek eşitliğini sağlayabilmiş değil.

HER YIL 18 YAŞ ALTI 15 MİLYON ÇOCUK EVLENDİRİLİYOR

Dahası, eğitimi engellenen kız çocukları, bir adım sonrasında evliliğe itiliyor. Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon 18 yaş altı kız çocuğu evlendiriliyor.

Elbette, böyle bir tablo içerisinde de, şiddet beraberinde geliyor: Dünya genelinde kadınların yüzde 35 i eşlerinin, sevgililerinin ya da tanıdıklarının uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalıyor.

Üstüne, kadınlar halen, dünya ortalamasına göre, erkeklerde yüzde 24 daha az maaş alıyor…

EĞİTİMİN TAM MERKEZİNE YERLEŞTİRİLMELİ

Peki, toplumsal ilerlemeyi engelleyen bu durumla nasıl mücadele ederiz?

Günümüzde, erkek egemen toplumsal düzen ve ona yaslanan devlet yapısı, eril değer yargılarına dayanan bir yönetim anlayışına sahip durumda.

Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitimin tam merkezine yerleştirilmesi acil önemde…

Kız çocuklarının eşit, parasız, nitelikli bir eğitim almaları ancak sağlam devlet politikalarıyla sağlanabilir.

Ancak bundan da önce, asıl eğitim ailede başladığı unutulmamalı. Aile içinde günlük konuşmalardaki cinsiyetçi tabirlerden vazgeçmek, cinsel eşitsizlik ile mücadelede hayati bir adım.

Kadınların iş gücü piyasasına katılımının düşüklüğü kadar, yönetici pozisyonuna geçmelerinin önündeki engeller de cinsel eşitsizliği derinleştiren bir faktör.

TEMEL İNSAN HAKKI

Öte yandan meslek edindirme ve sertifika kurslarının, kadınlara günlük yaşamları için altyapı sağladığı oranda değerli olduğunu unutmadan, bu projelere sürdürülebilirlik kazandıracak kapasite geliştirme çalışmaları gerekiyor.

Son olarak, şiddet, taciz ve tecavüze karşı mağdur ve ailesi için psikolojik ve pedagojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılmasının da, cinsel eşitsizlik ile mücadelede önemli bir adım olduğunu belirtmeliyim.

Çünkü nerede yaşıyor olursak olalım, toplumsal cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkıdır.

24 Haziran’da vereceğimiz oyla, cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırma fırsatına sahibiz.”