Dervişoğlu'ndan AKP'ye katılan isimlere sert tepki

Dervişoğlu'ndan AKP'ye katılan isimlere sert tepki

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, AKP'nin 8. Olağan Kongresi'nde İYİ Parti'den ayrılarak AKP'ye katılan isimlere sert çıktı.

Dervişoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gelen her bakan gibi, vergimatik Mehmet de tasarruf dedi ama, gözünü, emekçinin, memurun, işçinin imkanlarına dikti. Öğretmenlerimizin kullandığı su ısıtıcılarından başladı. Sonra memurların servislerine kadar, her şeye göz dikti. Ama sarayın savurganlığına hiç dokunmadı. Yahu bu saray; saatte 120 asgari ücret yiyor, günde 2880 asgari ücret yiyor, ayda 86 bin 400 asgari ücret yiyor, yılda 1 milyon 36 bin asgari ücret yiyor demedi. Bu saray, 3 liralık işi, bir avuç yağmacıya 10 liraya yaptırıyor demedi.

Yollara, köprülere, tünellere, havalimanlarına, hastanelere garantiler veren haramiliğe hiç dokunmadı. Çalışanın servisini kaldırdı ama, parti devletinin makam aracı saltanatının yanına yaklaşmadı. Gücü hep millete yetti. Vatandaştan tasarruf bekleyen bir iktidar önce kendisi tasarruf etmeli, gereksiz tüm harcamalarından vazgeçmelidir.

Bu artık kriz değil, bu iktidar ülkeyi yönetemiyor demektir. Milletimizin sabrı tükendi, sabrı tükenmiş, yoksullaşmış bir milletten bahsediyoruz.

İnsanlarımız aç, geleceklerinden umutsuz. Elinde sadece namus, şeref ve haysiyeti kalmış bu aziz milletten özür dileyip 'biz beceremedik' diyerek istifa edeceklerine hala sabır ve fedakarlık istiyorlar.

Asgari ücret zammı eridi. Emeklisi, asgari ücretlisi, kamu görevlisi, Diyanet fetvasına göre fitre verilebilecekler listesine girdi. Diyanet bu iktidarın yanlışlarını meşrulaştırmakla meşgul ve asıl meseleyi ıskalamakta ısrar ediyor.

Bitmeyen hırslarınız, doymak bilmeyen rant iştahınız acaba ne zaman sona erecek diye bir düşünmenizi tavsiye ediyorum. Ne zaman ülkemizin kaynaklarını milletimizin dertlerini çözmek için kullanacaksınız merak ediyorum. Milletimizi açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiniz.

Bu iktidar susan bir toplum arzuladığı için yasakları özgürlüklere tercih etmektedir. Bu milletin elinden, cebinden, vicdanından artık elinizi çekin.

İşlerine gelmeyenin ilkokul karnesine kadar sorgulama yapıyorlar. Yargıda azınlıkta ancak kritik görevlerde olan birtakım grupların yetkilerini silah gibi kullandıkları da bir gerçektir. Bir de bu arsızlık senfonisinin arkasındaki propaganda başkanlığı aracılığıyla daha adil bir dünya mümkün diye araç dolaştırıp toplantı tertip ediyorlar. Sorsan mazlumların haklarını savunuyorlar ama Trump'ın Gazze'de yapacağı çılgın projeye susuyorlar. Lafa geldi mi mangalda kül bırakmayan Erdoğan'dan 'Ey Trump' diye başlayan bir cümle duydunuz mu? Adil bir dünya mümkün diyorlar ama adil bir Türkiye isteyeni de hapishaneye tıkıyorlar.

Gerçek suçlular sokaklarda rahatça gezerken, başını kaldıranı Silivri'ye göndermek için canhıraş çalışıyorlar. Amaç korku siyasetinin bir uzantısı olarak katili, tecavüzcüyü, sapığı, dolandırıcıyı, çete mensubunu sokaklara salmak istiyorlar. Peki bağımsız Türk yargısından saray kadılığına nasıl geldik? Her şey tek bir hamleyle olmadı. Erdoğan siyaseti dediğimiz bu düzen ilmek ilmek örüldü.

Bu iktidarın en önemli özelliği sinsiliğidir.

Bu kötü gidişata dur diyeceğiz. Bu gidiş Türk milletinin hak etmediği bir yolculuğu işaret ediyor.

İktidar ya da borazanlarına sorsan Türkiye'de bu bahsettiğimiz sorunların hiçbiri yaşanmıyor. Onlar için her şey güllük gülistanlık. Her işi yalan, her işi yanlış olanlar hamaseti ekran koruyucusu haline getirirler, bugün bu iktidarda olduğu gibi.

Onlar İYİ Parti gibi muhalefet istemiyorlar, koltuk değnekleri arıyorlar. Sessiz kalan partiler istiyorlar. Aylar önce partimizden ayrılanları, sanki dün ayrılmışlar da AK Parti'ye katılmışlar gibi algı yaratmak istiyorlar. Bazılarının bizden ayrılmaları bizim tarafımızdan bakıldığında kayıp değil kazançtır. Bizim açımızdan özgürleşmedir. Her siyasetçi kendi namusundan mesuldür.

Belli ki imkansızı arıyorsun Sayın Erdoğan. Sana yol vermeyeceğiz. Hepiniz birsiniz, biz yine tekiz ve yolculuğumuza devam edeceğiz.