
İYİ Parti'den adaylık tartışmalarına tepki
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Cumhurbaşkanı aday tartışmasına tepki gösterdi.
İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, son zamanlardaki adaylık tartışmaları ile ilgili konuştu.
Dervişoğlu, Kütahya’da Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kütahya Şubesi’ni ziyaret etti. Ardından Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti. Basına kapalı yapılan görüşmenin ardından Kütahya Ticaret ve Sanayi Odasına geçti.
"VATANDAŞIN HALİ NE OLACAK DİYE KONUŞULMASI GEREKİRKEN, ADAY KİM OLACAK TARTIŞMASI YAŞANIYOR"
Dervişoğlu burada yaptığı açıklamalarda, "Türkiye'yi yönetenler de başta olmak üzere şikayet etmeyen neredeyse yok. Ancak siyasette bu sistemden kaynaklı yaşanması muhtemel olumsuzluklar üzerine kurgulanmış stratejiler de var. Bu stratejiler partilerin özgün kimliklerini ortadan kaldırıyor. Sistem siyasi partileri ittifaka zorluyor. Sistem arzuladığı ittifakı gerçekleştirdikten sonra siyaseti kişiselleştiriyor. Türkiye'de vatandaşın hali ne olacak, sanayicinin hali ne olacak diye konuşulması gerekirken; kimler cumhurbaşkanı adayı olacak tartışması yaşanıyor." ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Ülkenin geleceğe yönelik doğru adımlar atabilmesi için öncelikle konuşmayı becermesi gerekiyor. Bu demokrasi geleneklerimizi de güçlendiriyor. Sorunları çözmek kabiliyetimizi de aslına bakarsanız arttırıyor. Türkiye böyle dönemlerde yaşadı yani kalkınma hızının çok yükseldiği, enflasyonun çok aşağıya çekilebilen dönemlerde yaşadı ama o dönemler hep bir takım müdahalelerle kesintiye uğradı. Türkiye'nin önündeki engellerin aşılabilmesi için konuşması gerekenlerin konuşması lazım. Sivil toplum kuruluşlarının özgürce düşüncelerini ifade etmesi lazım, sanatçıların konuşabilmesi lazım, siyasetçilerin konuşabilmesi lazım, aydınların konuşabilmesi baskılanması lazım. Yönetim kendi yönetim taassupların güçlendirildiği hatta taassupların kutsiyet addedildiği dönemlerde yaşadı. Türkiye bundan elde ettiğimiz bir fayda yok. Geçmiş tecrübelerimize bakarak ifade edebilirim.
Bir sistem değişikliği yaşadık, 2018'de yürürlüğe girdi. bundan neredeyse Türkiye'yi yönetenler de başta olmak üzere şikayet etmeyen yoktur. Ama siyasette o sistemden kaynaklı olarak yaşaması muhtemel olumsuzluklar üzerine kurgulanmış stratejiler de var. Bu stratejiler partilerine özgür kimliklerini ortadan kaldırdı. Özgür düşüncelerini ortadan kaldırıyor, sistem siyasi partileri ittifaklar zorluyor. Sistem arzuladığı ittifakı gerçekleştirdikten sonra da siyaset kişiselleştiriyor. Türkiye'de uzun bir zamandan beri geleceği ne olacak, vatandaşlık hali ne olacak, sanayicinin hali ne olacak diye konuşulması gerekirken kimler cumhurbaşkanı adayı olacak ve tartışması yaşanıyor. Bunların hepsi düşünce dünyamızı kısırlaştıran şeyler."