
Ölüm Komitesi yargıçlığından Cumhurbaşkanlığına... İbrahim Reisi kimdir? İranlı kadınlar, Reisi'nin ölümünü nasıl karşıladı?
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi helikopter kazasında öldü. Reisi'nin ölümü ülkede hem yasa hem de sevince neden oldu. Peki özellikle kadınların karşı olduğu Reisi kimdir? Geçmişinde neler yapmıştır?
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkenin kuzeybatısındaki helikopter kazasında hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanının ölümü ülkede şok etkisi yaratırken, bir yandan da İran'daki bölünmeyi de açığa çıkardı. Özellikle birçok İranlı kadın, İbrahim Reisi'nin ölümüne pek de üzülmedi.
Peki, İran'ın helikopter kazasında ölen Cumhurbaşkanı Reisi kimdir?
YARGININ BAŞINDAN ÜLKENİN BAŞINA YOLCULUK
BBC News’un haberine göre 63 yaşındaki eski yargı başkanı, 2021’de pek çok önde gelen ılımlı ve reformcu adayın yarış dışı kaldığı ve seçmenlerin çoğunluğunun uzak durduğu seçimde ezici bir zafer elde ettikten sonra Hasan Ruhani’nin yerini aldı. İran’ın ‘akut ekonomik sorunlar’, ‘artan bölgesel gerilimler’ ve ‘dünya güçleriyle nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması konusundaki görüşmelerin durması’ gibi birçok zorlukla karşı karşıya kaldığı bir dönemde iktidara geldi. Ancak görev süresi 2022’de İran’ı kasıp kavuran hükümet karşıtı protestoların yanı sıra, İsrail’le çatışmaların etkisiyle geçti. Bu dönemde İran’ın İsrail’le ‘gölge savaşı’ açığa çıktı. Reisi, iktidarı boyunca, 1980’lerde siyasi mahkumların toplu infazlarında oynadığı iddia edilen rolün araştırılması yönündeki çağrılarla da karşı karşıya kaldı.
SİYAH TÜRBANLI REİSİ, İSLAM DEVRİMİ SONRASI YARGIYA KATILDI
İbrahim Reisi, 1960’da İran’ın ikinci büyük şehri ve ülkenin en kutsal Şii türbesine ev sahipliği yapan Meşhed’de doğdu. Din adamı olan babasını beş yaşındayken kaybetti. Şii geleneğine göre kendisini Hz. Muhammed’in soyundan biri olarak tanımlayan ve siyah türban takan Reisi, 15 yaşında kutsal Kum kentinde bir ilahiyat okuluna başladı. Öğrenciyken, 1979’da Ayetullah Humeyni’nin başını çektiği ve Batı destekli şaha karşı protestolara katıldı. ‘İslam Devrimi’nden sonra yargıya katıldı. Çeşitli şehirlerde savcılık yaptı. Bu sırada bizzat Humeyni’den de eğitim alıyordu.
5 BİN KİŞİNİN İNFAZINDA ROL OYNADI
Reisi henüz 25 yaşındayken Tahran’da savcı yardımcısı oldu. Bu görevi sırasında, 1988’de kurulan ve ‘Ölüm Komitesi’ olarak anılan gizli mahkemelerde görevli dört yargıçtan biriydi. Mahkemeler, halihazırda siyasi faaliyetlerinden dolayı hapis cezasını çekmekte olan binlerce mahkumu ‘yeniden yargıladı’. Bunların çoğu sol muhalefet grubu Mücahitler Halkı’nın üyeleriydi. Yeniden yargılama sonucunda ölüm cezasına çarptırılanların kesin sayısı bilinmiyor ancak insan hakları grupları yaklaşık 5 bin kişinin infaz edildiğini ve toplu mezarlara gömüldüğünü belirtiyor. İslam Cumhuriyeti’nin liderleri infazların gerçekleştiğini inkar etmiyor ancak bireysel vakaların ayrıntılarını ve yasallığını dile getirmekten kaçınıyor. Reisi, idam cezalarındaki rolünü reddetti ancak aynı zamanda Humeyni’nin verdiği bir fetva nedeniyle bunların ‘haklı’ olduğunu da söyledi.
SES KAYITLARI SIZDIRILDI
2016’da Reisi, diğer birkaç yargı üyesi ve dönemin dini lider yardımcısı Ayetullah Hüseyin Ali Muntazeri (1922-2009) arasında 1988’deki bir toplantının ses bandı sızdırılmıştı. Kasette Muntazeri’nin idamları ‘İslam Cumhuriyeti tarihindeki en büyük suç’ olarak tanımladığı duyuluyor. 2021’de toplu infazlardaki rolü sorulduğunda Reisi gazetecilere şunları söyledi:
“Eğer bir yargıç, bir savcı halkın güvenliğini savunduysa övülmeli. Şu ana kadar bulunduğum her pozisyonda insan haklarını savunmuş olmaktan gurur duyuyorum.”
REİSİ'NİN KAYBETTİĞİ SEÇİM
Reisi 2017’de başkanlık için yarışarak herkesi şaşırttı ancak başarı elde edemedi. Bir din adamı olan Hasan Ruhani, seçimin ilk turunda oyların yüzde 57’sini alarak ezici bir farkla ikinci dönemi kazandı. Kendisini ‘yolsuzlukla mücadele savaşçısı’ olarak tanıtan ancak yargı şefi yardımcısı olarak yolsuzlukla mücadele konusunda çok az şey yapmakla suçlanan Reisi yüzde 38 oyla ikinci oldu. Bu kayıp, Reisi’nin imajını zedelemedi ve 2019’da yargı başkanlığına atandı. Ertesi hafta, bir sonraki dini liderin seçilmesinden sorumlu 88 üyeli dini organ olan ‘Uzmanlar Meclisi’nin başkan yardımcılığına da seçildi. Yargı şefi olarak Reisi, ülkede uyuşturucuyla ilgili suçlardan dolayı ölüm cezasına çarptırılan ve idam edilen kişilerin sayısında azalmaya yol açan reformları uyguladı. Ancak İran, Çin’den sonra en çok insan öldüren ülke konumunda.
REİSİ'NİN ZAFER SEÇİMİ
Reisi, 2021 cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylığını açıkladığında, ‘ülkenin üst yönetiminde değişiklik yapmak ve yoksulluk, yolsuzluk, aşağılama ve ayrımcılıkla mücadele etmek için bağımsız olarak sahneye çıktığını’ açıklamıştı. Çok sayıda ılımlı ve reformcu adayın seçim dışı bırakılmasıyla seçim gölgede kaldı. Muhalifler, seçimin Reisi’nin ciddi bir rekabetle karşılaşmamasını sağlayacak şekilde tasarlandığını belirterek seçmenleri seçimi boykot etmeye davet etti. Reisi, ilk turda oyların yüzde 62’sini alarak ezici bir zafer elde etti. Ancak katılım yüzde 49’un biraz altındaydı. Bu, 1979 devriminden bu yana başkanlık seçimleri için en düşük katılım oranıydı.
İRAN'DAKİ PROTESTOLAR
Ağustos 2021’de dört yıllık görev süresine başlayan Reisi, ‘ülkenin sorunlarını çözmek için ekonomiyi iyileştirme’ ve yaptırımların kaldırılmasına yol açacak ‘her türlü diplomatik planı destekleme’ sözü vermişti. 2015’de İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlayan bir anlaşmanın yeniden canlandırılması konusunda uzun zamandır durmuş olan müzakerelere atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, Trump yönetiminin anlaşmayı terk etmesinden ve 2018’de ABD’nin felç edici ekonomik yaptırımlarını yeniden uygulamaya koymasından bu yana çökmeye yakındı. Reisi ayrıca İran’ın komşularıyla bağlarını geliştirirken aynı zamanda bölgesel faaliyetlerini de koruyacağının sözünü verdi. Reisi’nin müzakerelerdeki sert tutumuna rağmen, ABD’yle nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasının Ağustos 2022’de yakın olduğu bildirildi. Ancak Reisi, İran’daki protestolarla karşılaşacaktı.
BAŞÖRTÜSÜ PROTESTOLARI
İslam Cumhuriyeti, dini yönetimin sona ermesini talep eden kitlesel protestolarla sarsıldı. Tahran’da başörtüsünü ‘uygunsuz’ taktığı iddiasıyla ahlak polisi tarafından gözaltına alınan genç kadın Mehsa Emini, gözaltında ölmüştü. Yetkililer ‘kötü muamele’yi inkar etti ancak Birleşmiş Milletler araştırma heyeti Emini’nin ‘ölüme yol açacak fiziksel şiddete maruz kaldığını’ tespit etti. Reisi, Emini’nin ölümü sonrası protestoları güç kullanarak bastırdı. Resmi ölü sayısı açıklanmadı ancak Birleşmiş Milletler, çoğu silahlı saldırı sonucu olmak üzere 551 protestocunun güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü öne sürdü. Birleşmiş Milletler, 20 binden fazla protestocunun gözaltına alındığı ve dokuz kişinin idam edildiğini bildirdi. Protestolar sonunda yatışmış olsa da, dini kurum ve başörtüsü kanunlarına karşı yaygın hoşnutsuzluk devam etti. Pek çok kadın, meydan okurcasına kamusal alanda saçlarını örtmeyi bıraktı.
MASHA AMİNİ'NİN ÖLÜMÜ
İran'da Mahsa Amini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülkenin dört bir yanında protestolar sertleşti. Reisi bu protestolara karşı sert önlemler alırken, "kaosu" kabul etmeyeceğini söyledi.
22 yaşındaki Mahsa Amini 13 Eylül'de İran'ın kuzey batısındaki Kürdistan eyaletine bağlı Sakız kentinden başkent Tahran'a gelmiş ve başörtüsünü kurallara uygun takmadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınmıştı. Polis, Amini'nin gözaltında tutulduğu yerde kalp yetersizliği nedeniyle yere yığıldığını açıklamıştı.
'DİKTATÖRE ÖLÜM' SLOGANLARI
Ailesi ise Mahsa Amini'nin güvenlik güçlerince dövüldüğünü iddia ediyor. Amini, üç gün hastanede komada kaldıktan sonra 16 Eylül'de hayatını kaybetmişti. İlk gösteriler 17 Eylül'de Sakız'da başlamış, Amini'nin cenazesinde kadınların "Diktatöre ölüm" sloganlarıyla başörtülerini çıkardıkları görüntüler yayılmıştı.
İRANLI KADINLAR, REİSİ'NİN ÖLÜMÜNÜ NASIL KARŞILADI?
İran Resmi Kanalı Reisi'nin ölümünü onayladığı anda İranlı bir kadın olaya gülerek tepki verdi.
Özgürlükleri için İran dışına kaçmak zorunda kalan İranlı kadınlar, olaya gülerek tepki gösterdi. 'Üzgünüm şu anda gülmemi durduramıyorum' diyen kadın 'Kadınlar için özgürlük' ifadelerini kullandı.
Yine birçok İranlı kadın sosyal medyadan Reisi'nin ölümünü sevinçle karşıladı.