6 Şubat depremleri ziyaretleri kapsamında Kahramanmaraş'ta bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şimdiye kadar deprem bölgelerine yapılması sözünü verdiği fakat hala tamamlanmayan konutları olduğunu belirten Özel, duruma sert sözlerle tepki gösterdi. Özel "Konut sözünü tutamadı, depremzedelere senet imzalatıldı" dedi.
Beklenen İstanbul depreminde çok daha fazla kayıp olabileceğinin altını çizen Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yeniden 'Deprem Bakanlığı kurulsun' çağrısı yaptı.
'TEKRAR SESLENİYORUM' DİYEREK ÇAĞRI YAPTI
Cumhurbaşkanı'ndan hala yanıt beklediğini aktaran Özel, "Ama devletin kurumları bir adım atmıyor. Buradan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum.Kendisiyle iki kez görüştüm. Dedim ki öneri olarak. ‘Türkiye’nin en iyisini, gel Deprem Bakanı olarak ata, Deprem ve Afetlere Hazırlık Bakanı olarak. Hepimiz destekleyelim. Partili olmasın. En iyi yetişmiş deprem uzmanı olsun, afet yönetim uzmanı olsun. Altına tüm siyasi partilerden bir bakan yardımcısı iste. Bakan siyaset üstü olsun, bütün partiler elini taşın altına koysun. Ve güçlendirme ise güçlendirme, kentsel dönüşümse kentsel dönüşüm. Yurt dışından kredi bulmaksa hep beraber bir seferberlik halinde Türkiye’yi depreme hazır hale getirelim.’ Ama asla ve asla bunu dinlemedi" ifadelerini kullandı.
CHP lideri Özel'in açıklamalarından dikkat çeken satır başları şöyle;
'DÜN CUMHURBAŞKANI'NA SORDUM'
Dün Adıyaman’da yaptığımız temaslarda da sıcak siyasetin gündemine girmemeye, sadece deprem konuşmaya, bu depremle ilgili hem tespitlerimizi, hem önerilerimizi, hem de geleceğe yönelik olarak düşüncelerimizi ifade etmeye çalıştık. Bugünkü iktidara depremle ilgili eleştiriler yöneltilir mi? Eğer iki yıllık bir iktidar olsa yönetilemez. Ama deprem olduğu gün 21 yıldır iktidardaydılar ve tek başına iktidardaydılar. Mazeretsiz iktidardaydılar. Onların döneminde 3 trilyon dolar vergi toplandı, bu tarifsiz bir büyüklük. 21 yılda sadece 40 milyar dolar deprem vergisi topladılar. Dirençsiz yapıların yasal hale getirildiği sekiz tane imar affı çıkardılar. Yani pek çok vatandaşımıza mezar olan o depreme dayanıksız evlere imar affı verdiler. Bu sekiz imar affından üstüne de 26 milyar lira gelir elde ettiler. Ama kentleri depreme dirençli hale getirecek gerekli tedbirleri maalesef almadılar. Üç gün geciken arama ve kurtarma faaliyetleri… Dün erken saatlerden itibaren koluma giren, bilhassa kadın ve evladını kaybetmiş, yakınlarını kaybetmiş, eşini kaybetmiş kadınlar tarafından ‘Üç gün boyunca neredeydi bu devlet?’ diye soruyu bana soruyorlar. İnanın cevabını vermekte gerçekten zorluk çekiyorum.”
'DÜN BAZI SORULAR SORDUM'
“Ama şunları hatırlatmak lazım. Bugün Sayın Erdoğan Adıyaman’da. Dün ona bazı sorular bıraktım Adıyaman’da yanıtlasın diye, cevaplasın diye. Bazı önerilerde bulundum. Bakalım ne yapacak, neler söyleyecek? Ama gelip bölgede ‘Ben sözümü tutmanın verdiği kıvanç içindeyim’ diyor. ‘Mutluluk içindeyim’ diyor. Gerçekten insan, bu nasıl söyleniyor bilmiyor ama duymaya bile utanıyor. Deprem oldu; 6 Şubat Pazartesi. 8 Şubat Çarşamba günü Sayın Erdoğan eline mikrofonu aldı, ‘Kimse endişe etmesin’ dedi. Daha insanlar enkaz altındayken, çadır yokken, çorba yokken, su yokken. Yeni yeni Türkiye’deki bütün belediyeler yetişip de aşevleri kurmaya, seyyar mutfaklar kurmaya, seyyar fırınlar kurmaya çırpınıyorken, daha ordu kışladayken, kurtarmaya çıkmamışken. Maalesef enkaz altında ses var, araç gereç, kurtaracak yokken konuşuyordu. Sonra araç gereç geldi, kurtaracak geldi ama sesler kesildi. Dedi ki o gün ‘Kimse merak etmesin. 650 bin konut yıkıldı. Tespit ettik…’ Tabii doğrudur, uydu görüntüleriyle yıkılan apartmanlar görülür, köy evleri görülür. Rakam da doğru tespit edilmiştir. ‘
İKTİDARA 'SÖZLERİNİ TUTMADILAR' TEPKİSİ
650 bin konut yıkıldı. Biz bunları bir yıl içinde yapıp teslim edeceğiz’ dedi, ‘Kimse korkmasın.’ Sonra 10 Şubat Cuma günü namazdan sonra tekrar etti, ‘650 bin konut yıkıldı. Biz bunları bir yıl içinde teslim edeceğiz.’ Sonra bir büyük seçim kampanyasının, deprem bölgesindeki evleri bir yıl içinde yapacak gücün sadece kendilerinde olduğunu, iktidar değişirse yeni iktidarın acemilikle bu evleri yetiştiremeyeceğini, kendilerinin inşaat işinde ne kadar mahir olduklarını, ihalelerde ne kadar mahir olduklarını, bütün müteahhitleri getirip evleri bir yıl içinde bitireceğini anlattı.
Geçen sene ben bugün bu saatte Hatay’daydım. Birinci yıl bitmişti ve teslim edilen konut sayısı 11 ilde 18 bin 19’du. yani yüzde 2,7, üç bile değil. Bir yıl sonunda sözün tutulan kısmı üç, tutulmayan kısmı 97. 100 depremzedenin 97’sini çadırda, konteynerde ya da gurbette; yakınlarının yanında bırakan ama verdiği sözde depremden iki ay sonra, üç ay sonra seçim kazanan bir iktidarla karşı karşıyaydık. Öyle ya Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da, Gaziantep’te, Elazığ’da ne kadar yüksek oylar alınıyor. İlk turu kazanamadı. İkinci turda yüzde 1,5’la seçim kazandı. Yüzde 70 oy aldığı yerler var. İnsanlar güvendi, inandı, oy verdi. Seçim geçti, bir yıl bitti. Yüzde 2,7.”
'BİR KEZ DAHA SESLENİYORUM'
“Ben dün bütün bu sorunları Adıyaman’da ifade ettim. Bugün Kahramanmaraş’ta ifade ediyorum. Ama Sayın Erdoğan’a da bir çağrıda bulunuyorum: Türkiye, her an olabilecek İstanbul depremine hazır değil. Buradakinden çok daha fazla kayıp olabileceği dile getiriliyor. Ama kulağımızın üstüne yatıyoruz. İzmir’de sismik hareketlilik var. Ege Denizi’nde. Muğla’nın açıklarında, İzmir’in açıklarında. Yunanistan adaları boşaltıyor, biz bakıyoruz. Genel Başkan Yardımcımız Gökan Zeybek gitti, olağanüstü durum toplantısı yaptı bütün belediyelerimizde. Ama devletin kurumları bir adım atmıyor. Buradan Erdoğan’a bir kez daha sesleniyorum.
'TÜM PARTİLER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN'
Kendisiyle iki kez görüştüm. Dedim ki öneri olarak. ‘Türkiye’nin en iyisini, gel Deprem Bakanı olarak ata, Deprem ve Afetlere Hazırlık Bakanı olarak. Hepimiz destekleyelim. Partili olmasın. En iyi yetişmiş deprem uzmanı olsun, afet yönetim uzmanı olsun. Altına tüm siyasi partilerden bir bakan yardımcısı iste. Bakan siyaset üstü olsun, bütün partiler elini taşın altına koysun. Ve güçlendirme ise güçlendirme, kentsel dönüşümse kentsel dönüşüm. Yurt dışından kredi bulmaksa hep beraber bir seferberlik halinde Türkiye’yi depreme hazır hale getirelim.’ Ama asla ve asla bunu dinlemedi. Bugün de kendisinden hala daha yanıt bekliyoruz. Ayrıca 99 Depremi’nde rahmetli Ecevit, deprem bölgesinin belediyelerinin kesintilerini kaldırmış, ödeneklerini üç katına çıkarmıştı. Ben bunu Elbistan için, Ekinözü için demiyorum. Bizde il olarak Adıyaman ve Adana var 11 ilden. Ama tüm deprem bölgesindeki çoğunluğu AK Partili olan tüm belediyeler için söylüyorum. CHP’li, MHP’li, AK Partili, DEM’li hiç fark etmez. Gelirlerini üç kat artırın. Millet hizmet bekliyor ama belediyeler parasızlıkla mücadele ediyor. Bu ödeneklerin mutlaka ve mutlaka artırılması gerekiyor.”