CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından CHP, tüm İstanbulluları 20.30'da Saraçhane'de buluşmaya çağırdı. CHP'nin çağrısının ardından yüzlerce İstanbullu Saraçhane'ye akın etti.
"KABUSU OLAN O SES ONU RAHAT BIRAKMIYOR: İSTANBUL'U KAYBEDEN TÜRKİYE'Yİ KAYBEDER"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıklama yaptı. Özel'in açıklamaları şöyle:
"Saraçhane'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı ne konuşacak ne mesaj verecek... Saraçhane'de Özgür Özel konuşmuyor, Saraçhane'de Saraçhane konuşuyor, İstanbul konuşuyor. Ona sesleniyorsunuz, iradenizi tanımayan, oy kendisine verilince baş tacı eden ama oy başkasına verilince o iradeyi hiçe sayana sesleniyorsunuz. Duyuyor musun Erdoğan, görüyor musun Erdoğan? En çok korktuğun şey kalabalıklar sana sesleniyor.
Dünden beri olan bitenin bir adı var, o adı koyalım; dünden beri olan biten bir darbe girişimidir, 19 Mart darbe girişimidir. Bugün milletin iradesi bir yargı darbesiyle elinden alınmak gasp edilmek istenmektedir. İstanbulluların tam üç kez üst üste büyükşehri emanet ettikleri Ekrem İmamoğlu'na yapılan bir darbe girişimidir. Ortada ne yolsuzluk ne bir terör örgütü ne bir çıkar örgütü vardır. Ama ortada minareye kılıf uydurmaya çalışan görevlendirilmiş yargı cellatları vardır. Ne diyeceklerdi, 'Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasından Recep Tayyip Erdoğan korkuyor, o yüzden gözaltına aldık' mı diyeceklerdi? Bunu kimin yaptırdığını biliyoruz, bunu yaptıran geceleri uykusundan sıçrayarak uyanıyor ve kendi sesini duyuyor; 'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder.' Kabusu olan o ses onu rahat bırakmıyor, yeniden uykuya dalamıyor çünkü o sesi duyuyor; 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır.'
"BU MEYDANIN ÖFKESİNE, DURUŞUNA, KARARLILIĞINA İHTİYACIMIZ VAR"
Bu gece öfkelisiniz, bu gece kararlısınız ama buradan sesleniyorum ki bu meydanın öfkesine, bu meydanın inancına duruşuna kararlılığına çok ihtiyacımız var. Ama bu meydanda olmayanların bizimle aynı görüşte olmayanların vicdanına ahlakına insafına sağ duyusuna da çok ihtiyacımız var. bu meydandakilerin, milyonlarca İstanbullunun seçtiği İmamoğlu'nun tek suçu anketlerde önde çıkmak olduğu için, tek suçu bu milletin gönlünde yer ettiği için, tek suçu gelecek Cumhurbaşkanı olduğu için bunu yapmak reva mıdır hak mıdır?
"SANA MEYDAN OKUYORUM, KORKMA ERDOĞAN, VAR MISIN KARŞIMIZA ÇIKMAYA"
Ey Recep Tayyip Erdoğan, sana sesleniyor ve seni mertçe bir mücadeleye davet ediyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı olarak, bütün üyelerime danışarak en doğru adayı belirlemek için bir yol yürüyorum ve o yolun sonunda iktidar görüyorum. Sen benim bizim bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayına karşı kendinde bir güç göremiyorsun. Ona kaybettin, yenildin; yine yenileceğini biliyorsun. Bunun için türlü kumpaslarla İstanbul'un evladına zulmediyor, onunla uğraşıyorsun. Sen çok seçimlere girdin, çok seçimleri de kazandın. Bu seçimi kazanamayacağın için bu hukuksuzluklara başvurmak yerine madem öyle, son Cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi olarak, bir kenara çekilmeni adayımın karşısına onunla mertçe rekabet edecek aday belirlemeni bekliyorum. Sana meydan okuyorum, korkma Erdoğan, var mısın karşımıza çıkmaya?
23 MART ÇAĞRISI
Hem benim hem partimin hem adayımızın çok önemli bir tespitimiz çok önemli çağrımız var. Biliyorsunuz CHP biliyorsunuz bütün demokratik süreçlerini işletip, karar organlarını çalıştırıp, bir kararı bütün üyeleriyle birlikte vermek için Cumhurbaşkanı adayını tüm üyeleriyle birlikte belirlemek için önemli bir adım attı.
Bir çağrı yaptı ve Şubat ayı içinde 250 bin yeni üyesiyle birlikte 1 milyon 750 bin üyesiyle birlikte bir yola çıktı. Ancak şimdi yeni bir çağrımız var, o çağrı da şudur; dünya siyaset tarihi tek adamların, diktatörlerin nasıl geldiklerini nasıl bir ülkeyi ve kıtaları felaketlere sürüklediklerini yazar. Onlara karşı nasıl başarısız olan mücadeleleri anlatır.
Ancak dünyada tek adamların, diktatörlerin nasıl gittiği konusunda örneğin geçmişte Arap baharı denilen dönemde bir meydana milyonların inmesi dışında bir çare, bir seçenek yoktur.
Bize uyku yok! Ekrem Başkan Vatan'daysa Vatan'dayız. Çağlayan'daysa Çağlayan'dayız. Ekrem Başkan'ı vermeyeceğiz."