Afrika'da türban

Hüsnü Mahalli

Kuran-ı Kerim'i, Hadisleri ve İslam tarihini bilirim ama din konulu tartışmalardan kaçınırım.
Bugün bayram olunca dini ilgilendiren bir konuyu yazabileceğimi düşündüm.
Merak etmeyin ' En hakiki Müslüman benim' deyip kafa kesen IŞİD'i anlatmayacağım.
Tam tersine rüyama giren bir Afrika ülkesinden söz edeceğim.
Bu ülkede herkes okula giden 10-11 yaşındaki kızların örtünmesini konuşuyormuş.
Ülkenin Sultan'ı ' İslam dinimiz adet gören kızların örtünmesini emrediyor' diyormuş.
Muhalifler 'İyi de Sultanım bu emir kızların ana- babalarını bağlar ' demiş ama boşuna.
Muhalifler ' Sultanım bu emrinizin anlamlı olması için devletin şeriat ile yönetilmesi gerekir' demişler ama yine işe yaramamış.
Sultan'ın estiği estik kestiği kestik.
Çaresiz kalan muhalifler duyarsız halka gerçekleri anlatmak için bedavadan tablet (iPad) dağıtmışlar.
Avantadan dijital dünyaya kavuşmanın heyecan ve sevincini yaşayan insanlar tabletlerini açınca bir de ne görsünler :
Ana ekrandan silinmesi imkansız bir metin.
Başlık: 'İslamda günah ve mekruh olanlar'..
Süslü püslü bir çerçevenin içine yerleştirilen yazı şöyle
“Sultan Hazretleri çocuk yaşlarda kızlarımızın örtünmesini istiyor ve bunun dinimizin gereği olduğunu söylüyor. Sayıları 56 olan Müslüman ülkesinde tartışması devam eden bu konuya özel ilgi gösteren Sultan Hazretleri haklı olabilir idi eğer olaya bir bütün içinde bakmış olsaydı. Çünkü İslam dini bir bütündür. Herkes istediği bir konuyu istediği şekilde anlayıp kendi anlayışına göre yorumlarsa din büyük zarar görür.
Tıpkı Sultan Hazretlerinin tavrında olduğu gibi.
Sultan Hazretleri 'kızlar örtünmezse günaha girer' diyor.
Biz de diyoruz ki:
'Toplumu ve devleti mütedeyyin yapmak için azim ve kararlılık ile yoluna devan eden Devlet-i Aliye'nin adamları rüşvet alıp veriyor, kamu malını yiyiyor, doğayı tahrip ediyor, hırsızlık yapıyor, işleri torpil ile yürütüyor, insan kayırıyor, halka sürekli yalan söylüyor, başkaları hakkında haksız suçlamalarda bulunuyor, yalan tanıklık yapıyor, yetim hakkı yiyiyor, faiz ile para kazanıyor, verilen sözleri tutmuyor, ahde vefasızlık ediyor, riyakâr ve ikiyüzlü davranıyor, insanlar arasına düşmanlık ve fitne sokuyor, kendi özel hesapları uğruna başkalarının ölümüne göz yumuyor ya da öldürülmelerine destek veriyor, Müslümanların dinsel ve tarihsel düşmanları ile her türlü çıkarsal ilişki kuruyor ve daha neler neler yapıyorlar.
Oysa tüm bunlar İslamın asla affetmeyeceği günah ve mekruhlarıdır.
Üstelik bu ülkede zina suç olmaktan çıkarılmış ve devlet içki satışlarından büyük paralar elde edip kendi adamlarına dağıtıyor .
İçte bunları yapan Sultan Hazretleri dışta komşu ülkelerde faaliyet gösteren gruplara destek vererek insanların ölümüne neden oluyor.
Örneğin şu Moko Helal örgütü.
'En hakiki Müslüman benim' diyor ama liseli kızları kaçırıyor, tecavüz ediyor, köle pazarında satıyor, sonra da insanların kafasını kesiyor.
Komşu ülkelerde Sultan'ın sevdiği başka örgütler de var .
Örneğin Elkebap örgütü.
Moko Helal'ın sınıf arkadaşları. Hepsi aynı okuldan mezun :
El-Vahabiye Medresesi.
Hocaları altı köşeli yıldız madalyalı Kiss Baba ve Belalı Jins.
Birlikte Yeşil Kuşak'ı örmüşlerdi.
İslamın siyahını çok severlerdi!
Kapkara yapmak için çok uğraştılar.
Tora Bora Dağları'nda az dolaşmadılar.
Artık esamisi bile okunmayan adam onlara çok yardım etti.
Şimdi sıra MİŞİD'te.
Hepsi de Sultanımızı çok sever".
Gariban ülkenin içi ve dışı kararmış insanları bu metni okuduktan sonra korkudan ne yapacaklarını şaşırmışlar.
Yerin ve göğün gözü kulağı varmış.
Maazallah yazıyı okurken gören oldu mu tableti alıp götürüyorlarmış!
Biberli gaz işin cabası.
İnsanlar 'Sultanımız henüz Halife olmadı' diye seviniyormuş.
korkuyorlarmış.
Nasıl olsa Şûra Meclisi onun emrinde!
Kâbus gibi bir rüya.
Bizim yaramaz Doruk'un sesi ile uyandığımda

'Hüsnü ( 4 yaşında ama bana öyle seslenir) bugün bayram ver şu tabletini de rahat rahat oyun oynayayım' diyordu.
Alıp açtığında ' Hüsnü burada Japonca bir şeyler yazıyor' diyerek bıraktı sonra da 'Ver elini öpeyim de şu bayram harçlığımı ver bari' dedi.