Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Ağustos - Eylül döneminde 16 Arap ülkesinde yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Bu 16 ülkede, 3 bin kişiye telefonla (!) ulaşılmış ve birtakım sorular yöneltilmiş. Sonuçları, geçen çarşamba günü bir basın toplantısı ile açıklayan TESEV yöneticilerinin söylediklerini, gazete ve internet sitelerinden detaylı bir şekilde okudum.
TESEV'in bu araştırmayı neden, kimin adına ve kimin parası ile yaptığını bilmiyorum ama sonuçların açıklanmasının zamanlaması çok ilginç.
AKP içinde bazıları dahil hemen hemen herkesin "Türkiye'nin dış politikası iflas etmiştir" dediği ve kabul ettiği bir zamanda TESEV çıkıyor ve diyor ki:
"Araplara sorduk; yüzde 60'ı, Türkiye daha büyük rol oynamalı dediler"
Bununla yetinmeyen TESEV, bu ülkelerde "Türkiye algısının yüzde 59 puanla, hala iyi olduğunu" söylüyor. Suriye hariç diğer Arap ülkelerinde, insanlar hala Türkiye'yi model olarak görüyormuş.
Peki neyin modeli?
‘Ekonomik başarı ve demokrasi’...
TESEV'in açıkladığı araştırma sonuçlarının bence en ilginç vurgusu ‘mezhepsel’ konudur. Bu sonuca göre; Suriye, Irak ve İran'da insanların yüzde 60'ı "Türkiye mezhepsel politika izliyor" demiş.
Peki; Irak ve İran'da Şii'leri nüfus oranı yüzde 60 ve 80 olduğuna göre, insanların Türkiye'yi ‘Sünni’ bir politika izlemekle suçlaması doğal. Ama Suriye'de Alevilerin oranı yüzde 10 - 12 olduğuna göre, nasıl oluyor da buradaki insanların 60'ı Türkiye'yi mezhepsel bir politika izlemekle suçluyor?
Bu durum epey ilginç.
Dönelim diğer sonuçların anlam ve analizlerine...
TESEV araştırmasına göre; Arapların yüzde 60'ı "Türkiye bölgede daha büyük rol oynamalı" diyormuş.
Peki nasıl bir rol?
Bu araştırma Ağustos- Eylül döneminde yapıldığına göre, o sırada gündemde iki konu vardı:
Mursi'yi deviren askeri darbe ve Suriye'de kimyasal silah kullanımı ile ilgili tartışmalar.
Şimdi hatırlayalım... O sıralar darbeye en sert tepkiyi Başbakan Erdoğan koymuş ve bundan dolayı Mısır politikacılarının ve medyasının çok yoğun tepkine neden olmuştu.
Suriye konusunda ise, yine Başbakan Erdoğan Obama'ya "Ne duruyorsun, vursana Suriye'yi!.." mealinde açıklamalarda bulunuyordu.
Şimdi, TESEV'ın araştırması doğru ise; "Türkiye bölgede daha büyük rol oynamalı" diyen yüzde 60'ık oran, bu durumda “Erdoğan'ın Müslüman Kardeşleri sahiplenmesi”ni ve “Suriye'yi Vurma Operasyonu”nu destekliyor demektir.
Bu da mümkün değil!..
Çünkü; Türkiye'nin müttefiği Katar hariç, Körfez Ülkeleri’nin tümü Mısır'daki darbeyi destekledi. Geri kalan 10 Arap ülkesinde de, Müslüman Kardeşler dışındaki tüm kesimler Sisi'den yanaydı.
Arap halklarının büyük çoğunluğu ise, ‘kimyasal silah’ bahanesiyle, başını Türkiye'nin çektiği Batılı güçlerin Suriye'ye yönelik müdahalesine karşıydı. Türkiye'nin, başta Kaide ve Nusra olmak üzere, Suriye'deki silahlı gruplara desteği de, Arap aleminde herkesi tedirgin etmektedir.
Çeşit çeşit İslamcılar hariç.
Bu durumda, "Türkiye daha etkin rol oynamalı" diyenler, bu İslamcılar olmalı. Bunlar da yüzde 60 değil! Ya da, farklı bir açı ile, Türkiye'nin daha etkin olmasını isteyenler, aslında daha Müslüman ya da İslamcı olmasını isteyenlerdir.
Bunlar da yüzde 60 değildir.
Yoksa; söylediğim gibi, Suriye'de Alevilerin oranı yüzde 10-12 ama Suriye'de "Türkiye mezhepsel politika izliyor" diyenlerin oranı yüzde 60. Yani; Suriyelilerin yüzde 50'si ya Türkiye'nin mezhep politikasından rahatsız ya da tersi, çok mutlu ve daha fazlasını istiyor.
Suriye'yi bilen biri olarak, elbette birinci yorum doğru.
Bölgeyi bilen biri olarak, elbette TESEV araştırmasının sonuçlarını ciddiye almıyorum.
Çünkü, TESEV bu araştırmayı yaparken; ben de Irak, Suriye, Lübnan, Mısır ve Ürdün'deydim.
Tekefonla değil, yüz yüze insanlarla görüştüm. Hem de, her düzey ve kesimden.
Ayrıca her gün tüm Arap ülkelerinin medyasını izliyorum.
Yani, Arap ülkelerinin günlük nabzını tutuyorum.
Bu durumda, TESEV araştırmasının sonucu şöyle olmalıydı:
1- Türkiye'nin bölgede daha etkin rol oymasını isteyen Arap ve Acemlerin oranı yüzde 10-15’tir.
2- Türkiye'nin mezhepsel rol oynadığına inananların oranı yüzde 100'dür. Bunlardan yalnızca yüzde 10-15'i bu işten memnundur.
Gelelim Türkiye'nin ‘model olması’ konusuna...
‘Arap Baharı’ öncesinde, Türkiye herkes için model idi.
Nedeni ise:
Ekonomisi, demokrasisi; Arap, Kürt, Acem, Şii, Sünni, Alevi, Hıristiyan; herkesle dost olmasıydı.
Ama en önemlisi; ‘Aşkı memnu’!..