Hitlervari!!

Hüsnü Mahalli

Hitler 125 yıl önce 20 Nisan'da doğdu. Kurup, lideri olduğu NAZİ partisine amblem ararken herkes bir öneri ile geldi. 1921'de bir diş doktorunun çizdiği Gamalı Haç'ı çok beğendi...

Adamlarına araştırın dedi.

Meğer bu amblemi ilk kez M.Ö. 2000 yıllarında Finikeliler ve sonrasında Hititliler kullanmış.

Yani faşizmin sembolü Gamalı Haç bizim coğrafya yani Ortadoğu denilen toprakların malı.

Belki de bu nedenle bizim coğrafyada her zaman Hitler'i seven, ona özenen ve yaptıklarını yeniden yapma hevesine kapılan çok lider olmuş.

Gamalı Haç'ı gama harfi ile bütünleştiren Grekler, sonrasında Romalılar ve başkaları güç ile iradenin sembolü olarak kullanmış.

Romalılar Hitler selamı olarak bilinen selamlamayı da seviyordu.

Tıpkı faşist Mussolini gibi.

Tıpkı bizim coğrafyanın diktatörleri gibi...

El kol hareketlerini çok severler.

Semboller onlar için çok önemli çünkü Goebelles'in deyimi ile 'beyinsiz kafalar yalnızca sembol ve sloganlarla yönetilir'...

Yine Goebelles'e göre 'Onlara sürekli yalan söyleyeceksin. Sen yalan söylemekten yorulduğunda onlar inanmış olacak. Sonrası çok daha kolay. Çünkü onlar senin manyetik alanın içine girmişlerdir ve beyinleri olmadığı için kurtulma becerisini gösteremezler'

Bu bizim coğrafya diktatörlerinin temel ve ortak becerisi.

Hepsinin gizliden Gamalı Haç'ı var.

Tek tek adlarını saymaya gerek yok.

.....

Ah şu Türkiye !



Onlarca nedenden dolayı Türkiye hemen hemen tüm Müslüman ülkelerden farklı...

Nedenler arasında Orta Asya gelenekleri, Osmanlı tarihi, cumhuriyet kazanımları, bu ülkede yaşayan onlarca etnik grubun etkileşimi ve Batı ile dolaylı-olaysız iletişim...

Tüm bunlar Türk İslamını coğrafyanın tüm Müslümanlarından farklı kılmış..

AKP ne yaparsa yapsın Türk Müslümanları asla Arap Müslümanlarıyla benzeşemez.

Arap Müslümanları ise Türk İslamcılığını asla kabul etmez.

Müslüman Kardeşler ve Suriye'de savaşan silahlı radikal gruplar hariç.

Onlar AKP'yi kabullenebilir ama Türk toplumunun ezici çoğunluğu onları benimsemez.

AKP'ye oy veren insanların büyük bölümü dahil.

Çünkü onların dini anlayışları, davranış biçimleri ve yaşamı algılama ve sindirme özellikleri Türkiyeli insanların özelliklerine hiç benzemez.

Derin olan bu konuda söylenecek birçok şey var.

O derin söylemleri din adamı ya da din işleri ile ilgilenenlere bırakıyorum.

Ben burada işin sosyal, kültürel ve biraz da psikolojik boyutuna bakıyorum.

Son dönemde Arap televizyonlarında çok popüler olan Türk dizileri her şeyi açıklıyor.

O dizilerin hiçbirinde dini boyut ya da motif yok.

O ülkelerde yaşayan insanlar kendilerinden farklı bir Türkiye'den hoşlandıkları için dizileri heyecan ile izliyordu.

O insanlar böyle bir Türkiye'nin ürünü olan AKP'den işte bu nedenle hoşlanıyorlardı ve Erdoğan'ı seviyorlardı.

Bugün artık o insanların ezici çoğunluğu dizileri değil, Türkiye'yi şaşkınlıkla izliyor.

O ezici çoğunluk için AKP artık bir model değil.

Özellikle 17 Aralık sonrasında.

Öncesinde ise Suriye'ye herkesin bildiği müdahale.

Mursi'nin devrilmesi ve Erdoğan'ın sert tepkisi, AKP modelinin çökmesine yetmişti.

Üç yıl öncesinde komşuları ile sıfır problemi olan bir Erdoğan'lı Türkiye bugün artık komşularının halklarında sıfırlanmış bir ülke.

Kralları Müslüman Kardeşleri terörist olarak tanımlayan Sünni Suudiler dahil .

Arap ve Müslüman ülkelerin medyası Türkiye'yi yakından izliyor.

Gezi Direnişi ile başladı..

Sonrasında 17 Aralık ve bildik tapeler.

Şimdi ise hükümetin demokrasi ve özgürlükleri hedef alan tutum ve davranışları.

Sorulan temel soru :

Mütedeyyin olduğunu söyleyen bir Erdoğan ve AKP nasıl olur da bunları yapar?

Varılan genel kanaat :

Erdoğan da Müslüman ülke liderlerine benzedi.

AKP ise Arap partilerinden farklı değil artık.

Tek farkı :

Seçim ile iktidar oluyor.

Nasıl oluyor onu da hiç kimse anlamıyor?

Muskacılar hariç!

....

Sıradaki!

Hepsi de Esad'ın üç ayda devrileceğine inanmıştı.

Suriye dosyasında her şeyden ve herkesten sorumlu Amerikalı Robert Ford.

Katar Şeyhi Hamed.

Mısır Cumhurbaşkanı Mursi.

Ve son olarak Suudi İstihbarat Şefi Bender.

Öncesinde İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan ve diğer bakanlar.

Emekli edilenler, devrilenler, kibarca kovulanlar, görevden alınanlar ve seçim kaybedenler.

Geriye kalanların sinirli olması çok doğal.