Dün ETA, IRA, Hamas, KDP ve PKK'nın neden, nasıl ve ne amaçla savaştıklarını özetlemiştim.
Temel motivasyon etnik. Din ve mezhep, tali faktörler. Tarihsel geçmişlerini bir yana bırakırsak hepsi ortalama 40-50 yıldır mücadele ediyor.
Hepsi de başvurulan tüm yol ve yöntemlere rağmen ortadan kaldırılamadı. Hepsi de farklı oranlarda başarı elde edip amaçlarını gerçekleştirdi, gerçekleştiriyor.
Peki IŞİD bu söylemin neresinde?
2003 Amerikan işgali öncesinde Saddam'ı kimyasal ve nükleer silah edinmekle suçlayan Washington, Bağdat ile Kaide arasındaki işbirliğinden söz ediyordu. İşgal sonrasında ortaya çıkan Zarkavi'nin Kaide'si intihar eylemleri ve bomba yüklü araçlarla Amerikalılar'dan daha çok, Şiileri hedef alıyordu. İşgal ve sonrasındaki mezhep savaşında bir milyondan fazla Iraklı öldü ve mezhepsel söylemler ve bu söylemlere bağlı düşmanlıklar tüm bölgeye yayıldı.
Sonra 'Arap Baharı' tezgahı ve Suriye savaşı başladı.
Kaide'ciler için büyük bir fırsat doğmuştu.
Malzeme de hazırdı :
Mücadelemiz iktidardaki Alevi Esad ve onu destekleyen Şii İran, Hizbullah ve Maliki'ye karşı.
Yani ortada etnik, dini ya da politik bir savaş değil, yalnızca mezhepsel bir motivasyon vardı.
İşin ilginç tarafı bölgedeki tüm Sünni iktidarlar ve onların dışardaki Hıristiyan patronları bu savaşa sınırsız destek veriyordu.
IŞİD işte böyle bir ortamda doğdu. Esad'a karşı savaştığı için başlangıçta herkes ona destek veriyordu. Güçlenen IŞİD'in, müttefiki Sünni Nusra, ÖSO ve benzeri örgütlere karşı savaşında işler karıştı. Üstelik her şeye rağmen Esad devrilemiyordu.
Bu durumu iyi değerlendiren IŞİD bölgesel dengeleri de kollayarak Musul'u işgal etti.
İşgal edilen Musul ve diğer bölgelerde ise Sünniler, Şiiler, Türkmenler, Ezidiler, Hıristiyanlar ve Kürtler yaşıyor.
IŞİD'e göre kendisine biat etmeyen herkes düşman.
IŞİD'e göre bu savaş dini, mezhepsel ve etnik bir savaştı.
IŞİD'e göre bu mücadele diğerlerinden yani IRA, ETA, PKK, KDP ve Hamas'tan farklı.
IŞİD göre bu savaş hepsinin toplamı:Yöntem, araç, amaç ve sonuçlar...
Tek fark ile : Kafa kesme ve her türlü vahşet.
Biraz da İsrail'i kuran Siyonistlere benziyorlar.
Dünyanın dört bir yanından gelen ve getirilen Siyonist Yahudiler dinsel söylemler ile Filistinlilere karşı IŞİd benzeri vahşet uyguladılar.
IŞİD ve İsrail aynı.
İsrail'i yönetenler ' Saf bir Yahudi devleti kuracağız. Yolumuza çıkan olursa yok ederiz' diyorlar.
Halife hazretleri Bağdadi de 'hakiki bir İslam devleti kuracağız. Bu devlete karşı olan herkes bizim düşmanımız' diyor.
Ama Bağdadi'ye göre Allah onlara ' İsrail, ABD ve Hıristiyan Batı ile savaşma zamanı henüz gelmedi' demiş.
Önemli olan yakın düşmanlar : Kafir Şiiler, Aleviler ve yandaşları.
Gelelim esas soruya:
Kısıtlı askeri olanaklar ile hedeflerini gerçekleştiren IRA, ETA, PKK ve KDP deneyimi ortadayken sınırsız askeri olanaklara sahip olan IŞİD acaba neyin peşinde?
Bulundukları ülkelerin sınırları içinde mücadele eden PKK, IRA, ETA ve KDP'den farklı olarak IŞİD'in haritası oldukça kapsamlı. Bu haritanın sınırları içinde IŞİD'in en az 50 bin militanı var.
Bu militanların büyük bölümü IŞİD ideolojisine inanmış ve dünyanın dört bir yanından gelen ruh hastalarıdır. Bu da yetmiyor çünkü dünyada IŞİD'e maddi ve manevi destek veren, sempati duyan, dayanışma içinde olan ve onun gibi düşünen milyonlar var.
Bunları bilen bir Obama ' Bu kanseri daha fazla yayılmadan yok etmeliyiz' derken acaba ne düşünüyor?
Ya uluslararası ve bölgesel müttefikler ile IŞİD'i ortadan kaldırılacak ya da diğerleri gibi bazı kazanımlar elde etmesine göz yumulacak.
Amerikalılar'ın 'Yaratıcı Kargaşa' dedikleri eğlence böyle bir şey olsa gerek!
Krallar, emirler, şeyhler, başkanlar, başbakanlar, politikacılar, askerler, gazeteciler, akademisyenler, aydınlar ve toplamında tüm hainler, işbirlikçiler, dönekler ve yalakalar...
Hepsi de bu eğlencede figüran.