‘Arap Baharı’ denilen pis oyunun bir parçası olarak, Mısır'da olaylar 25 Ocak 2011'de başladı. 11 Şubat'ta ordu darbe yaparak Mübarek'i görevden aldı.
Herkes bu darbeyi ‘demokrasinin zaferi’ olarak alkışladı.
Darbeci generaller ‘demokrasinin kahramanı’ ilan edildi.
Generaller en yakın zamanda demokrasiye geçileceğini söyledi.
İslamcılar esen iç ve dış rüzgarı arkalarına alarak, hemen harekete geçti. Ülkedeki bütün cami, imam, hatip ve din adamları seferber edildi. Destek fetvaları havada uçuşuyordu. Başta Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye olmak üzere, birçok ülke İslamcılara milyarlarca dolar aktardı.
28 Kasım 2011'de Parlamento Seçimi yapıldı. Seçime katılma oranı yüzde 56 oldu.
'Laik' kesimler birleşemeyince, İslamcılar büyük zafer kazandı. Türkiye, ABD ve Katar'ın desteklediği ‘Müslüman Kardeşler’in partisi Özgürlük ve Adalet Partisi 508 sandalyenin 222'sini kazandı. Suudi destekli Selefi Nur Partisi de 112 sandalye elde etti.
Şubat 2012'de yapılan Şura Meclisi (Senato) Seçimi ise halkı heyecanlandırmadı.
Katılım yüzde 10'u bulmadı.
Özgürlük ve Adalet Partisi ile Nur Partisi 180 sandalyenin 150'sini aldı.
Sıra ‘Cumhurbaşkanlığı’na gelmişti.
16-17 Haziran 2012'de yapılan seçimde, Mursi ilk turda ‘Müslüman Kardeşler’in parlamento seçiminde aldığı oyların ancak yarısını alabildi. İkinci turda, Mursi'nin rakibi Mübarek'in eski başbakanı Şefik idi. Mübarek'ten hoşlanmayan halk, Şefik yerine Mursi'ye oy verdi.
Mursi oyların yüzde 51,73'ünü alarak başkan oldu. Şefik ise yüzde 48,3'te kaldı.
Seçime katılma oranı yüzde 46 olmuştu.
Sıra yeni anayasaya gelmişti. İslamcıların kontrol ettiği parlamento hızlı bir şekilde ülkedeki yüzde 10 Hıristiyan Kıptiler ile genel olarak kadın haklarını dışlayan İslamcı bir anayasa hazırladı ve referanduma sundu. Sundu ama halkta 'bahar' heyecanı kalmamıştı.
'Evet ama yetmez' diyenler, geç de olsa gerçeği görmüştü.
Aralık 2012'de oylanan ‘Anayasa’ yüzde 63 ile kabul edildi. Katılım oranı ise yüzde 33'ü bulmamıştı.
İslamcı yeni anayasadan güç alan Başkan Mursi; ordu, polis, medya, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, ekonomik kurumlar ve yargıyı ele geçirmeye başladı.
Halk bundan çok tedirgin olmuştu.
Nisan 2013'te İslamcı Mursi'nin bu politikasından rahatsız olan tüm muhalif parti ve gruplar ortak davranma ve 30 Haziran'da büyük miting düzenleme karar aldı.
30 Haziran yaklaştıkça ülke gerginleşiyordu.
Mursi ve Müslüman Kardeşler herkesi tehdit ediyor ve “Seçildiğimiz için istediğimizi yaparız” diyorlardı.
Ordu iç savaş riskinin giderek arttığını görüyordu.
Savunma Bakanı Sisi Cumhurbaşkanı Mursi'ye giderek 'halkın beklentilerine karşılık vermesini ve erken seçim kararı almasını' istedi. Ama Mursi “Ben seçilmiş başkanım” dedi.
30 Haziran'da; bazılarına göre 20, başkalarına göre 30 milyon kişi tüm Mısır'da sokaklara çıkıp Mursi'nin istifasını istedi. Mursi ise 'Hayır' deyip, göstericileri karşı göstericilerle tehdit etti.
3 Temmuz 2013'te ordu müdahale ederek Mursi'yi görevden aldı.
‘Müslüman Kardeşler’in dostu ABD ve öteki Batılı ülkeler ses çıkarmadı. Sonra ABD Dışişleri Bakanı Kerry "Mısır'da devrimi gençler yaptı ama Müslüman Kardeşler bu devrimi çaldı" dedi.
İktidara geliş sürecinde İslamcılara milyarlarca dolar destek veren Suudi Kralı, Sisi'ye bir gecede 6 milyar dolar verdi.
Başbakan Erdoğan çok kızdı.
Mübarek'i deviren darbeye 'Demokrasi Devrimi' diyen Erdoğan, Mursi'yi deviren darbeye 'Diktatörlük' dedi.
Sisi ise en yakın zamanda demokratik seçim sözü verdi. Ama öncesinde ‘Müslüman Kardeşler’e karşı kapsamlı ve çok sert bir savaş başlattı. Kasım 2013'te, ‘Müslüman Kardeşler’ resmen ‘terör örgütü’ ilan edildi.
14-15 Ocak 2014'te, yabancı gözlemcilerin denetiminde yeni anayasa için referandum yapıldı.
Sisi ve ekibi bu referandumu çok önemsiyordu. Çünkü bu referandumla halk darbeyi, ‘Müslüman Kardeşler’e karşı yürütülen savaşı ve sonrasında Sisi'nin cumhurbaşkanlığını oylayacaktı.
Sonuç: Halkın yüzde 38,6'sı sandığa gitti ve gidenlerin yüzde 98,1'i ‘Evet’ dedi.
Bu; 1954'ten bu yana Mısır'da yapılan 23 referandumda katılım olarak en yüksek olandı.
Mısır'ı anlamak için, bu rakam ve oranları karşılaştırmak yeterli.