Bu aralar dünyanın başı Corona (SARS) virüsü ile belada.
Henüz kuş ve domuz gribi ya da deli dana hastalığı kadar tehlikeli bir düzeyde olmayan bu Corona denilen virüs diğerleri gibi hayvan kaynaklı.
Çünkü develerden bulaşıyormuş.
Deve denince de akla ilk önce Suudi Arabistan gelir.
Virüs her gün üç beş kişinin öldüğü bu ülkeden her tarafa yayılıyor.
Demokrasinin yayıldığı gibi!
Kral hazretleri 'Arap Baharı' sürecinde türlü türlü İslamcılara milyarlarca dolar dağıttı.
Kral hazretleri işler karışınca Tunus, Mısır, Libya, Yemen ve Suriye'de kendi İslamcılarını ayrı tutarak diğerlerine karşı savaş ilan etti.
Bu da yetmedi Kral hazretleri 3 Temmuz'da Müslüman Kardeş Mursi'yi deviren General Sisi'ye 5 milyar dolar gönderdi. Hızını alamayan Kral, 28 Mart'taki Obama'nın ziyaretinden önce herkesi şaşırtacak bir karar aldı. Karara göre, Kral kendi yandaşı Selefiler hariç tüm İslamcıları terörist ilan etti. Kaide, Nusra, IŞİD ve Müslüman Kardeşler. Oysa Suudi Arabistan son 70 yılda tüm bu örgütlerin kurulmasında, büyümesinde ve silahlı eylemlerinde baş rol oynamıştı.
Tabi ki CIA ve MI6'nın direktifleri ile. Bazen de MOSSAD'ın.
Son örneği Suriye.
Kral hazretleri Suriye'de savaşan TÜM gruplara sınırsız maddi ve askeri yardım etti.
Ancak işler karışınca ve ABD isteyince Kral yan çizmeye başladı.
Kral, Suriye'de savaşan Suudi gençlere 'Dönün yoksa terörist muamelesi görürsünüz' dedi. Sonra da Suriye ve İslam âleminin tüm pisliklerinden sorumlu istihbarat şefi Bender'i görevden aldı. Bu de yetmedi prensler arası temizliğe başladı. Bu konuda çok karar aldı ama en önemlisi kendi oğullarını çok önemli görevlere atadı. Biri Mekke diğeri Riyad emiri oldu. Bu iki görev Suudi sisteminde çok önemli.
Bunlardan biri mutlaka kral olur.
Kral başka atamalar da yaptı. Devletin tüm kurumlarına güvendiği prensleri getirdi.
Kral hazretleri öbür dünyaya göç etmeden önce 21 eşinden olma 16 oğlunu sağlama almak istiyor. Nasıl olsa 20 kızının hiç önemi yok.
Ülkenin tüm kadınları gibi. Sokağa çıkamaz, otomobil kullanamaz, okullarda bile spor yapamaz, şeriata aykırı giyinmez ve erkeklerle asla bir arada bulunamazlar.
Ve bu Kral hazretleri Başbakan Erdoğan'ın yakın dostu.
Gazeteler yazmıştı: Suudiler TÜRGEV'e 99 milyon dolar bağışta bulunmuştu.
Adamlar alışık. Herkese para dağıtıyorlar. Dünyadaki İslamcı parti, örgüt, dernek, okul, cemaat ve benzeri oluşumların hemen hemen tümüne yardım ettiler, ediyorlar.
Yardım için tek koşulları var :
ABD'nin hizmetinde olmak.
Dolaylı ya da dolaysız.
Bilerek ya da bilmeyerek.
Hem de din ve iman adına.
Hani şu bildik Cihat hikayesi.
Cihat nikahı dahil.
Kafa kesip kesilen kafalarla top oynamak da var.
Allah'ı ekber diyerek.
Demokrasi ve özgürlükler onlar için günah.
Tıpkı onlara destek veren kral, emir, şeyh, başkan ve başbakanlar gibi.
Hepsi diktatör.
Hepsi de dini mazbut insanlar.
Soma onlar için kader.
Soma'ya gönderilen din adamlarının halka telkinde bulunduğu gibi.
Suudiler de Corona'ya 'kader' diyor.
Bu da yetmedi Suudilerin başmüftüsü çıkıp Corona'dan ölenler şehit sayılır dedi.
Suudiler şehit mi değil tartışırken Kral hazretleri 'Nasıl daha fazla diktatör olurum' diye hesap yapıyor.
Üstelik 90 yaşında.
Arap medyasına göre, yakın dostlarına viagra'yı sorup duruyormuş.
Belki de 22. Hatunu düşünüyordur.
Adam kutsal mekanların hizmetkârı!
Yani en hakiki Müslüman.
Boşuna dememişler 'yok deve'.