FIRAT KARABULUT - 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, tüm dünyada kutlanıyor. Türkiye’de de Kadınlar Günü benzer şekilde kutlanmak istense de ne yazık ki şiddet ortamı ve şiddet dili, kadına yönelik psikolojik ve fiziki şiddet, katliamlar, kutlamadan çok bu özel günün anma olarak geçmesine yol açıyor.

Şiddete giden yolda bir yapı taşı olan dilin kullanımı da bu konuda son derece önemli. Kullanılan şiddet dili, cinsiyetçi dil kadına yönelik şiddetin bir başka boyutu. Bu dilin topluca ve en çirkin biçimde kullanıldığı yer ise futbol tribünleri.

Ne yazık ki futbol sahalarında hemen her takımın taraftar grubu koro halinde küfür etmeyi bir meziyet sanıyor. Karşı takımın taraftarına, camiasına yönelik cinsiyetçilik üzerinden sözde espriler, göndermeler ve küfürler tahammülleri zorlayan bir boyuta geliyor.

Peki tüm bunlar olurken, Türkiye’de cinsiyetçi küfürün olmadığı, kadına şiddet içeren dilin kullanılmadığı, hatta küfürün olmadığı bir takım ve taraftar topluluğu var mı? Bir nebze de olsa Türkiye’de bu anlamda umut olan bir takım ve taraftar grubu var.

GENÇLERBİRLİĞİ: KÜFÜR YOK, CİNSİYETÇİ DİL YOK, TORPİL YOK, ARSIZLIK YOK

Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan Başkent Ankara’nın güzide kulübü Gençlerbirliği bu konuda zirveyi hiç bırakmadı. En centilmen takım ve taraftar olarak tanınan kırmızı karaların tribünlerinde küfüre yer yok. Hele ki kadınlar üzerinden cinsiyetçi bir dil hiç yok. Zaman zaman çürük elmalar bu iklimi kirletmeye çalışsa da onlar da Gençlerbirliği’nin ezelden bu yana benimsediği centilmenlik kültürünün potasında eriyor.

Değişen toplum, genç nüfusun Türkiye'de dünyaya geldiği politik ortam ve kullanılan dil ne yazık ki Gençlerbirliği tribünlerinde de çok az sayıda olsa da görülebiliyor. Ancak bu küçük ve rahatsızlık verici kötülük, Türkiye’de ‘üç büyük’ olarak tanımlanan takımların maçları ile kıyaslanamaz seviyede.

ŞİDDET DİLİ KONUSUNDA EN GÜÇLÜ TAVRI SERGİLİYORLAR

Türkiye'de kadına yönelik taciz ve şiddet eylemleri acı verici bir boyuta gelirken, 2024 Ekim’inde ülkede infiale yol açan katil Semih Çelik'in yarım saat arayla İstanbul’da iki kadını katletmesi, Gençlerbirliği taraftarının duruşu ve bu duruşun ne kadar önemli olduğu bir kez daha kıymetli hale geldi.

İstanbul'daki korkunç olayın akabinde Gençlerbirliği'nin taraftar gruplarından biri olan KaraKızıl, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla hem bir uyanışa vesile olurken hem de tribünlerde yükselen küfürleri bastırırcasına bir ders vermişti.

8 Mart 2025 tarihinde, Dünya Kadınlar Günü’nde bu mesaj bir kez daha anlam kazandı ve tüm takımlara öğretilmesi gereken bir ders olarak tekrar önümüze geldi.

İşte o paylaşım…

"Şimdi anladınız mı biz Gençlerbirliği taraftarları olarak tribünde neden cinsiyetçi küfür içeren tezahüratlar yapmıyoruz! 'Kibarlığımızdan" mı sanıyordunuz? Hayır bu politik bir tercih."

KADINLAR VE ÇOCUKLARIN RAHATÇA MAÇ İZLEDİĞİ TEK ATMOSFER

Gençlerbirliği kuruluşundan bugüne her daim örnek ve öncü olmayı başardı. Bunda elbette Başkentin aydınlık yüzü olan Ankara halkı, Ankara’ya dışarıdan gelen ve bu halkın gönül verdiği kulübün kültürüne bağlı olan taraftar grupları önemli rol oynadı.

Kulüp ise kadınların ve çocukların futbol sahalarında görünürlüğünü artırma konusunda son derece olumlu adımlar atıyor. Hem bundan önceki yıllarda oynanan maçlarda hem bu sezon içinde ve 9 Mart Pazar (yarın) Eryaman Stadyumu'nda saat 16.00'da oynanacak Gençlerbirliği - Çorum FK maçında kadın ve öğrencilere maç biletlerini ücretsiz yaparak örnek olmayı sürdürüyor. 

Bugün bu şiddet ikliminden uzak, barışçıl, karşıdaki takımın düşman değil rakip ve dost olduğunu hatırlatan, kadınların ve çocukların koşarak maçına gittiği Gençlerbirliği’nde bu imrenilecek duruşun sahipleri: Gençlerbirliği camiası, Ultras Kardeşler, Alkaralar, Cephe, Karakızıl, Karşıtaraf, GAR tribün grupları ve kırmızı karalara gönül veren, sosyal medyada sesini duyuran ve bu kültüre katkı veren tüm hesaplar…