
Yemeklerin isimleri nereden geliyor? Ali Nazik, Beyti, İskender...
Bayılarak yediğimiz yemeklerin isimlerinin nereden geldiğini hiç düşündünüz mü? İşte ali nazik, beyti, iskender gibi tadına doyum olmayan isimlerin ilk çıkışları ve anlamları...
Türkiye'de severek tüketilen birçok yemeğin adını, tarifini ezbere biliriz fakat isimlerinin geldiği yerleri hiç merak etmemişizdir. Ancak yedikçe insanı keyiflendiren muhteşem leziz bu yiyeceklerinin adının geldiği yerleri duyunca çok şaşıracaksınız.
BEYTİ: 1961 yılında İsviçre'de ünlü kasap Möller'in et hazırlamasından etkilenen Beyti Güler, seyahat sonrasında Beyti kebabını yaptı. Adını verdiği Beyti kebabı, o günden beri en sevdiğimiz yemekler arasına girdi.
ALİNAZİK: Yavuz Sultan Selim bir sefer sonrası Gaziantep'te konakladığınzda, közlenmiş patlıcan, kuzu eti ve sarımsaklı yoğurtla hazırlanan bir yemek ikram ederler. Padişah "bu yemeği hangi eli nazik yaptı?" deyince yemeğin adı eli nazik kalır. Daha sonra Arapçada güzel yemek anlamında 'ala nazik' olarak anılsa da zamanla alinazik olmuştur.
İSKENDER: 19. yüzyılın ortalarında Bursa'da yaşayan İskender Efendi, kuzu etini daha kolay pişirebilmek için kemiğinden ve sinirinden ayırıp dikey forma pişirmeye başladı. İnce dilimlenip sosla buluşan dönerlere ilk başlarda 'döner kebap' denilse de daha sonra mucidi olan 'İskender efendiyle' anıldı ve adı İskender kaldı