
Atilla Köprülüoğlu
KISA ŞİİR USTASI ŞAİR; CAHİT IRGAT
“Şehrin damlarına yağmur yağıyor
orman çıldırıyor sevincinden
ağlıyor sokak çocuğu.
yağmur
ne istersin müvezziden…”
Bu -çok sevdiğim- dizeler; eğitimci kökenli Tiyatro/Sinema Sanatçısı,
Ozan ve Romancı Cahit Irgat’ındır..
Gülümseten, ironik öğelerle bezeli kısa şiire ilgi duymuştur.
Sosyal adaletsizlik, kapitalist sömürü, faşizm gibi temaları sıkça işlemiştir.
Can Yücel, onu şöyle tanımlar;
‘’Cahit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi!’’
‘’Çağının tanığı, sokak çocuklarından gemi leşlerine,
gölgesinde uyuduğu ağaçlardan yağmurunda ağladığı
bulutlara, herkese ve her şeye şiirinde yer açabilen,
haksızlığa karşı üreyen bir hücre!..’’
Ona “Kısa Şiir Ustası” da diyebiliriz!
“Halkın azını aldatırsınız
her zaman
halkın çoğunu aldatırsınız
zaman zaman,
ama halkın tümünü?
hiçbir zaman
hiçbir zaman”ı yazmıştır.
Ne zaman?
1965’te Adalet Partisi’nın seçimleri kazanması üzerine!
Sanki bugünleri mi yazmış ne ?
Anekdottur;
Cahit Sıtkı Tarancı ile çok çok iyi dosttur Cahit Irgat.
Bir yaz akşamı İstiklâl’de yürümektedirler.
Tabii ki ikisi de alkollüdür.
İsyan eden Cahit Sıtkı; gelen tramvayın önüne atlar.
Son anda “Yol Arkadaşı” Cahit Irgat, ozanın hayatını kurtarır..
Sonra da karşılıklı bu şiirleri yazarlar;
“Değil kardeşim, dal yeşil değil, gök mavi değil,
bilsen!
ben hangi alemdeyim,
sen hangi alemde!
aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler?
Sanmam!
yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil;
sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde;
vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler!”
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Cahit Sıtkı Tarancı’nın isyankar dizelerine karşın bir çift omuz;
“İnan kardeşim inan,
gök mavidir, dal yeşil
omzun omuzumda, nefesim nefesinde.
gökyüzünü yıldız yıldız,
dilim dilim bölüşürüz yeryüzünü,
payına düşen dertler, payıma düşer.
sen benim günümdesin, ben senin gecende.
bir ucu sende denizin,bir ucu bende
inan kardeşim inan
aynı suda yüzer bindiğimiz gemiler.”
(Cahit Irgat)
***
Onun şiirleri Asım Bezirci‘ye göre: “Nâzım Hikmet’in şiirinden çok; Garip şiirine, bu şiirin gülümsetici, ironiye dayalı özelliklerine yakındır. İçerik yönünden de Garip anlayışının çok ilerisinde bir öze sahiptir.”
****
‘’Irgatın Türküsü’’, 40 Kuşağı’nın özgün kalemlerinden Cahit Irgat’ın şiirlerinin toplandığı seçkinin adı.
Kırmızı Kedi Kitap’tan yayımlanmıştır.
Selahattin Hilav, kitaba da alıntılanan ‘’Cahit Irgat Üzerine’’ başlıklı yazısında ozanın şiirden ve kendi yazdıklarından hemen hiç söz etmediğini, şiirin onun için bir ‘’sessiz tutku’’ olduğunu aktarmış.
Edgar Allan Poe’nin ‘’Şiir benim için hiçbir zaman bir amaç olmadı, bir tutku oldu’’ sözüne uygun!..
****
Enver Topaloğlu onun için şöyle yazmıştır;
"Cahit Irgat adı, toplumcu gerçekçi şiir anlayışını benimseyen Enver Gökçe, Niyazi Akıncıoğlu, Ahmed Arif, Arif Damar, Hasan İzzettin Dinamo, Şükran Kurdakul, A. Kadir gibi isimlerle birlikte anılır.
Bu eğilimin önemli temsilcilerinden biri olarak gösterilir.
Kırk toplumcu kuşağı şairlerinin şiirlerinde genel olarak yaşama sevinci, hümanizma, doğaya karşı saygı, daha iyi bir dünya arzusu, özgürlük ve umudun yüceltilmesi gibi temalar, izlekler, konular yer alır. Aşağıdaki dizelerde yansıtıldığı gibi:
Ben ezilmiş İnsanların
Acı çeken, sancı çeken çocuğu
Irgatların ırgatı.
Benim de bir gölgem var
Bu erguvan akşamda
gönlü gözü ateş ateş
Yürür, ağlar, düşünür.
Bir şehir ölüsünde
Gözlerim yıldız yıldız
Ben'im zindan sokaklarda
Aydınlığı kapı kapı dağıtan.
Ayni toprak uzerinde yaşayan
Muhabbeti jel benden ark Bedava..."
***
Veysel Gültaş’a ait “Kimlik’’tendir şu dizeler:
“Ulusu olmayan/Şiir ülkesindenim!”
Esas mesleği ‘’aktörlük’’ olsa da bir başka “Şiir Ülkesi İnsanı” Cahit Irgat’ı bir kısa şiiri ile analım:
“İnadına mı güzelsin
akşam üstleri
demir parmaklıktan gördüğüm deniz?
inadına mı fiyakan
yan yan gidişin
tombul kıçlı gemi…”