Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Neden?

‘Suriye Krizi’nin başladığı ilk günlerden bu yana, AKP Hükümeti’nin yanlışlıklarına dikkat çekip durdum. Bugün geldiğimiz noktada, tüm söylem ve tespitlerimin doğru, AKP politikalarının da yanlış olduğu bir kaz daha kanıtlanmıştır.
Son kanıt da Bakan Davutoğlu’nın Bağdat ziyareti.
Suriye Krizi ile birlikte, Başbakan Erdoğan ve AKP’li birçok yetkili ‘Şii’ Maliki’nin ‘Alevi’ Esad’a destek verdiğini bahane ederek, Bağdat’a yüklenip durdular. Bununla yetinmeyen Başbakan Erdoğan, Bağdat’a giderek Maliki ve Iraklı yöneticilerle görüşen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çok kızdı. Kızdı ama, Maliki’yi Türkiye’ye davet etmekten de geri kalmadı. Belki de, CHP heyetinin raporu kendisini etkilemişti. Çünkü; Maliki ve Iraklı tüm grupların liderleri Kılıçdaroğlu’na çok önemli şeyler söylemiş ve Irak’ın Türkiye ile ilişkilerinin ne denli önemli olduğunu anlatmışlardı. Çünkü; Maliki ve birçok Iraklı grup Başbakan Erdoğan’a yalnızca Irak değil, aynı zamanda Suriye, Lübnan, Mısır ve bölge politikalarından dolayı çok kızmışlardı. Ama hepsi de, Türkiye’nin kendi ülkeleri ve bölge için ne denli önemli olduğunu biliyor ve itiraf ediyorlardı.
Şimdi sıra AKP Hükümeti’nde.
Umarım Bakan Davutoğlu’nun Bağdat ziyareti bu yönde gelişebilecek önemli bir işarettir. Davutoğlu Maliki’yi ikna ederse, ‘Alevi’ Esad’a destek veren ‘Şii’ Maliki yakında Ankara’ya gelir. Maliki’nin görüşmeleri olumlu geçerse, peşinden ‘Alevi’ Esad’ın en önemli müttefiği ‘Şii’ Ruhani de Ankara yolunu tutar.
İran-Irak-Suriye üçgeni işte böyle bir şey.
AKP bunu anlamadığı ve çağdışı Suudilerin oyunun geldiği için, başından beri çok büyük yanlışlıklar yaptı, yapıyor. Suriye’de durum ortada. Irak Başbakan Yardımcısı Şahrestani dün ‘’Çevre ülkelerinden Suriye’ye sokulan silahlar Kaide ve Nusra gibi terör örgütlerine gidiyor, oradan da bizim ülkemize geliyor’’ dedi. Şehrastani’nin ‘çevre ülkeleri’ dediği şey Türkiye. Bütün dünya artık bu gerçeği dillendiriyor. Son iki yılda İstanbul’da, G. Antep’te, Antakya’da bu amaçla onlarca toplantı yapıldı ve dünyanın dört bir yanından gelen ‘Radikal İslamcı’ katiller buralardan Suriye’ye sokuldu. Bunların birçoğu da Irak’a gidip Kaide’ye katıldı. Bundan dolayı da, son iki yılda Irak’ta yüzlerce bomba yüklü araçlı intihar eylemiyle binlerce insan öldürüldü.
Demek ki; ‘Suriye Krizi’nde başrol oynayan AKP hükümeti, aynı zamanda Irak’ın güvenliğini de hedef almıştı. Burada, Ankara’nın Bağdat’a rağmen Barzani ile işbirliğini anlatmaya gerek yok. Taktiksel ve farklı amaçlarla Barzani’ye yanaşan AKP, bunun olası maliyetini bile hesaplayamayacak kadar gerçekleri göremedi ya da bilmiyordu.
Hangi gerçekler mi?
Şimdi varılan nokta.
AKP; Suriye, Irak, İran, Mısır ve tüm bölge politikasında çuvalladı.
Suudi ve Katarlılar ile dost olup, bölge halklarına karşı savaşanların sonu hep hüsrandır.
Başbakan Erdoğan sakin düşünüp artık bu gerçekleri görmeli ve daha fazla zarar görmeden, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını gerçek rayına oturtmalıdır. Bunu yapabilir. Yanlışlardan dönmek yüce bir erdemdir.
Hele hele, söz konusu olan; binlerce Suriyeli insanın canıysa...
Umarım, Davutoğlu’nun Bağdat ziyareti böyle bir erdemin işaretidir.
Öyle olursa; Ankara’nın Irak, İran, Mısır, Lübnan ve Suriye ilişkileri yavaş da olsa, doğru bir şekilde gerçek rayına oturur.
Ama bunun koşulları var:
AKP, Suriye’de savaşan tüm silahlı gruplarla ilişkilerini hemen kesmelidir. AKP, Türkiye’nin Suriye ile olan sınırını, bu gruplara katılmak üzere gelen yabancı ruh hastalarına kapatmalıdır.
AKP, Bağdat’ın idama mahkum ettiği eski cumhurbaşkanı Haşimi’yi misafir etmekten vazgeçmelidir.
Yoksa, Maliki gelmez!..

Önceki ve Sonraki Yazılar